Kitaplar
Muhakemat

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

 

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ الَّذٖى دَلَّ عَلٰى وُجُوبِ وُجُودِكَ

   Emma ba’du: Ey hakikatin âşıkı!.. Eğer vicdanımı mütalaa etmekle hakikatleri rasad etmek istersen; kalb dedikleri lâtife-i rabbaniyenin pası ve zengarı hükmünde olan arzu-yu hilâf ve iltizam-ı taraf-ı muhalif ve mazur tutulmak için kendi evhamına bir hak vermek ve bir asla irca etmek ve mecmuun neticesini her bir ferdden istemek ki, zafiyeti sebebiyle neticenin reddine bir istidad-ı seyyie verilir. (Haşiye)

   Hem de bahaneli çocukluk tabiatı, hem de mahaneli düşman seciyesi, hem de yalnız ayıbı görmek şanında olan müşteri nazarı gibi emirlerden o mir’atı taskil ve tasfiye et, muvazene ve mukabele eyle. Ekser emaratın imtizacından tezahür eden hakikatin şule-i cevvalesini karine-i münevvire et; tâ ekaldeki evham-ı muzlimeyi tenvir ve def’ edebilesin... Hem de münsifane ve müdakkikane ile dinle, kelâm tamam olmadan itiraz etme. Nihayete kadar bir cümledir, bir hükümdür. Tamam olduktan sonra bir vehmin kalırsa söyle...

   Tenbih: Şu bürhanın suğrası, nübüvvet-i mutlakadır. Kübrası ise, nübüvvet-i Muhammed’dir (Aleyhissalâtü vesselâm). İşte başlıyoruz:

   İşaret: Sâni’in hikmeti ve ef’alindeki adem-i abesiyet ve kâinattaki en hasis ve en kalil şeyde nizamın müraatı ve adem-i ihmali ve nev-i beşerin mürşide olan ihtiyac-ı zarurîsi, nev-i beşerde vücud-u nübüvvet, kat’an istilzam ederler...

   Eğer desen: Bu icmaldeki manayı anlamadım, tafsil et...

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150
Fihrist
Lügat