Kitaplar
Muhakemat

birbirinden uzaktır. Maddeyi cemi enva ve eşkâliyle halkeden Hâlik-ı Zülcelale kasem ederim ki: Dünyada şu iki mesleğin temasını intac eden re’y-i ahmakaneden daha kabih ve daha hasis ve daha sahibinin mizac-ı aklının inhirafına delil olacak bir re’y yoktur.

   Tenvir: Küre-i arz küçük, parça parça ve rengârenk ve mütehalif cam parçalarından farz olunursa her biri başka çeşitle levnine ve cirmine ve şekline nisbetle şemsten bir feyz alacaktır. Şu hayalî feyz ise, ne güneşin zatı ve ne ayn-ı ziyasıdır. Hem de ziyanın temasili ve elvan-ı seb’asının tesaviri ve güneşin tecellisi olan şu gûna-gûn ve rengârenk çiçeklerin elvanı faraza lisana gelirse, her biri “Güneş benim gibidir” veyahut “Güneş benim” diyeceklerdir.

اٰنْ خَيَالَاتٖى كِه دَامِ اَوْلِيَاسْت ۞ عَكْسِ مَهْرُويَانِ بُوسْتَانِ خُدَاسْت

   Fakat ehl-i vahdetü’ş-şuhudun meşrebi, ehl-i mahv ve sekrin meşrebidir. 1 Safi meşreb ise, meşreb-i ehl-i fark ve sahvdır. 

حَقٖيقَةُ الْمَرْءِ لَيْسَ الْمَرْءُ يُدْرِكُهَا فَكَيْفَ كَيْفِيَّةُ الْجَبَّارِ ذِى الْقِدَمِ * هُوَ الَّذٖى اَبْدَعَ الْاَشْيَاءَ وَ اَنْشَاَهَا فَكَيْفَ يُدْرِكُهُ مُسْتَحْدَثُ النَّسَمِ

   Tenbih: İşte vücud-u Sâniin delâil-i icmalîsi... Tafsili ise kütüb-ü selâsede gelecektir. Eğer desen: “Delâil-i tevhidin burada velev icmalen olsun beyanını isterim.” Derim ki: Delâil-i tevhid, o kadar müştehire ve çoktur ki; bu kitabda zikirden müstağnidirler. İşte  لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا  ayetinin sadefinde meknun olan bürhanü’t-temanü, bu minhaca bir menar-ı neyyirdir. Evet istiklâl, uluhiyetin hâssa-i zatiyesidir ve lâzıme-i zaruriyesidir.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150
Fihrist
Lügat