Kitaplar
Muhakemat

   Tenbih: Nasıl ki zaruriyattan nazariyat istintac olunur. Öyle de âsâr-ı Sâni’in zaruriyatı, mahfiyat-ı sanatına bürhandır. İkisi beraber bu meseleyi isbat eder.

   Telvih: Acaba nizam-ı âlemdeki sanattan daha dakik, daha acib, daha garib, cins-i kudret-i mümkinattan daha uzak, akıl tasavvur edebilir mi? Elbette edemez. Zira fünun; gösterdikleri fevaid ve hikem ile bizzarure Sâni’in kasd ve sanat ve hikmetine şehadet ettiklerinden ukulü kabul etmeye muztar etmişlerdir. Yoksa bu bedihiyattan en küçük bir hakikatı, akıl kendi kendine kalsa idi kabul etmezdi.

   Evet, zemin ve asumanı hamleden ve muallakta tutan ve ecram-ı kâinatı istihdam eden ve nizamında idhal ile hiçbir emrine isyan edilmeyen Zat-ı Akdes’ten neden istiğrab olunsun ki; ondan derecatla eshel ve ehaf olanı hamletsin. Evet bir dağı kaldıran, bir hokkayı kaldırabilmekten tereddüd etmek, sırf safsata etmektir.    Elhasıl: Nasıl Kur’an’ın bazısı, bazısına müfessirdir; kezalik kâinat kitabı dahi, bazı süturu arkalarındaki sanat ve hikmeti tefsir eder.

   İşaret: Eğer desen: Bazı mutasavvıfın kelâmından ittisal ve ittihad ve hulûl zâhir oluyor. Ve ondan tevehhüm edilir ki; bazı maddiyyunun mesleği olan vahdetü’l-vücud'a bir münasebet gösterir.

   Elcevap: Müteşabih hükmünde olan muhakkikîn-i sofiyenin şatahatını ki: Vücud-u Akdes’e hasr-ı nazar ve istiğrak ve mümkinattan tecerrüd cihetiyle matmah-ı nazar ettikleri delil içinde neticeyi görmek, yani âlemden Sânii müşahede etmek tarikiyle takib ettikleri meslek olan cedavil-i ekvanda cereyan-ı tecelliyatı ve melekûtiyet-i eşyada sereyan-ı füyuzatı ve 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150
Fihrist
Lügat