Umum kardeşlerime, masumlara, ümmîler, hemşîreler gibi her taifenin her birisine birer birer selâm ve dua ediyoruz. Çalışkan’ların da Risale-i Nur’un bereketiyle o yangından ziyanları yoktur, sizlere arz-ı hürmet ve selâm edip ellerinizden öperler.
***
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Birkaç aydan beri aleyhime çevrilen desiseleri, meydana çıktı. Hıfz-ı ilâhî ile o musibet, yirmiden bire indi.
Hâlî zamanda camiye gidiyordum. Haberim olmadan, talebeler beni üşütmemek için mahfelde bir kulübecik yapmıştılar. Ben de dört-beş gündür kendi kendime karar verdim, daha gitmeyeceğim. O malum zabit adam vasıta olup kulübeciği kaldırdılar. Bana da resmen tebliğ ettiler ki: “Daha camiye gitmeyeceksin.” Fakat manasız habbeyi kubbe yapıp bir heyecan verdiler. Hiç ehemmiyeti yok, hiç de merak etmeyiniz. Tahminimce, her tarafta haddimden pek fazla teveccüh-ü âmmeyi kırmak için, bana böyle bazı bahanelerle ihanet ediyorlar. Eski zamanımı düşünüp güya tahammül etmeyeceğim. Halbuki -Risale-i Nur’un selâmet ve intişarına halel gelmemek şartıyla- her gün bin ihanet ve tazibler de gelse, Allah’a şükrederim. Ben ehemmiyet vermediğim gibi, buradaki talebeler de hiç sarsılmıyorlar. Çoktan beri beklediğimiz bu hadise de inayet-i ilâhiye ile hafif geçti.
Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ediyoruz.
***
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Gayet ehemmiyetli bir meseleyi -bundan evvel size icmalen beyan ettiğim meseleyi- tekrar size söylememe kuvvetli, manevî bir ihtar aldım. Şöyle ki:
Perde altındaki düşmanımız münafıklar, şimdiye kadar yaptıkları gibi, adliyeyi ve siyaset ve idareyi zâhirî dinsizliğe âlet edip, bize hücumları akim kaldığı; ve Risale-i Nur’un fütuhatına menfaati olan eski planlarını bırakıp, daha münafıkane ve şeytanı da hayrette bırakacak bir plan çevirdiklerine dair buralarda emareleri göründü. O planların en mühim bir esası; has, sebatkâr