Kitaplar
Emirdağ Lahikası

   Kardeşlerim, belki ben öleceğim. Bu zamanın bir hastalığı daha var; o da benlik, enaniyet, hodfuruşluk, hayatını güzelce medeniyet fantaziyesiyle geçirmek iştihası, tiryakilik gibi hastalıklardır. Risale-i Nur’un Kur’an’dan aldığı dersin en birinci esası; benlik, enaniyet, hodfuruşluğu terk etmek lüzumudur. Tâ ihlâs-ı hakiki ile imanın kurtarılmasına hizmet edilsin. Cenab-ı Hakka şükür, o azamî ihlâsı kazananların pek çok efradı meydana çıkmış. Benliğini; şan ve şerefini en küçük bir mesele-i imaniyeye feda eden çoktur. Hatta Nur’un biçare bir şakirdinin düşmanları dost olduğu vakit onunla sohbet etmek çoğaldığı için, rahmet-i ilâhiye cihetinde sesi kesilmiş. Hem de ona takdirle bakanlar isabet-i nazar hükmüne geçip onu incitiyor. Hattâ musafaha etmek de tokat vurmak gibi sıkıntı veriyor. “Senin bu vaziyetin nedir?” diye soruldu, “Madem milyonlar kadar arkadaşların var, neden bunların hatırlarını muhafaza etmiyorsun?” Cevaben dedi:

   — Madem mesleğimiz azamî ihlâsdır; değil benlik, enaniyet; dünya saltanatı da verilse, bakî bir mesele-i imaniyeyi o saltanata tercih etmek azamî ihlâsın iktizasıdır. Meselâ: Harb içinde, avcı hattında, düşmanın top gülleri arasında Kur’an-ı Hakîmin tek bir ayetinin, tek bir harfinin, tek bir nüktesini tercih ederek, o gülleler içinde Habib kâtibine, “Defteri çıkar!” diyerek at üstünde o nükteyi yazdırmış. Demek Kur’an‘ın bir harfinin bir nüktesini, düşmanın güllelerine karşı terk etmemiş; ruhunun kurtulmasına tercih etmiş.

   O kardeşimize sorduk: “Bu acib ihlâsı nereden ders almışsın?” Demiş:

   — İki noktadan...

   Birisi: Âlem-i İslâmiyetin en acib harbi olan Bedir Harbinde, namaz vaktinde cemaatten hissesiz kalmamak için, düşmanın hücumu ile beraber mücahidlerin yarısı silâhını bırakıp cemaat hayrına şerik olmak, iki rekat sonra onlar da hissedar olsun diye Fahr-i Âlem aleyhissalâtü vesselâm bir hadis-i şerifiyle emretmiş olmasıdır. Madem, harpte bu ruhsat var. Ve madem cemaat hayrı da sünnet olduğu halde, o sünnete riayet etmek en büyük bir hadise-i dünyeviyeye tercih edilmiş. Üstad-ı mutlakın böyle bir işaretinden bir nüktecik alarak, biz de ruh u canımızla ittiba ediyoruz.

   İkincisi: Kahraman-ı İslâm İmam-ı Ali radiyallahü anh, Celcelûtiye’nin çok yerlerinde ve ahirinde bir himayetçi istemiş ki, namaz içinde huzuruna gaflet gelmesin. Düşmanları tarafından ona bir hücum manası hatırına gelmemek, sırf namazdaki huzuruna pek çok olan düşmanları tarafından 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452453454455456457458459460461462463464465466467468469470471472473474475476477478479480481482483484485486487488489490491492493494495496497498499500501502503504505506507508509510511512513514515516517518519520521522523524525526527528529530531532533534535536537538539540541542543544545546547548549550
Fihrist
Lügat