yüzyirmiyedinci sahifeye kadar yanlışsız mükemmel yazıldığını gördük. İnşaallah o yeni hurufla çıkan, eski hurufu bilmeyen çok gençleri kurtaracak. Başka sahada fütuhat-ı Nuriyeyi parlattıracak.

   Salisen: Merhum Âsım Bey'in halefi ve güzel kalemiyle Nurlara çok hizmet eden Yakub Cemal’in güzel mektubunda nurani bir zattan bahs edip o zat menamında Türbe-i Saadete gitmiş. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yüksek bir sada ile salât-ı münfericeyi okuması ve Türbe-i Saadetin duvarına  وَبِهِ      بِهِ      بِهِ      بِهِ   kelimeleri ile sekiz defa Resul-i Ekrem’e işaret bulunması, ferah ve ferec ile fütuhat-ı Nuriyeye manevî bir işaret, hayırlı bir tefeül telâkki ediyoruz. Ve Denizli’de ve civarında Nur’un şevk ile intişarı ve iki kardeş: Şevki ve Ali, Nur dairesinde çalışmalarını yazıyor. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Âmin.

   Rabian: Aydın tarafının Hasan Feyzi'si olan Ahmed Feyzi'nin teşvikiyle Nur dairesine tam bir ciddiyetle giren ve çalışan Ali Akdağ’ın samimi ve şiddetli bir alâka ile yazdığı mektubu aldım. Hususi mektublara cevab vermeye halim müsaid olmadığı için cevab yazmadım. Ahmed Feyzi’ye ve o kardeşimize ve Nurcu arkadaşlarımıza çok selâm ve dua ediyoruz. Ve Eskişehir hapis arkadaşlarımızdan merhum Hacı Emin akrabalarına da çok selâm ediyoruz. Umum kardeşler ve hemşîrelerimize binler selâm ve dua ediyoruz.

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Kardeşiniz

Said Nursî

* * *

   Kardeşlerim

   Haşiye: Bu baharın Isparta, Konya, Denizli, İnebolu gibi yerlerde kardeşlerimi ziyaret etmek şiddetli bir arzu oldu. Halbuki ben insanlar içinde oturamadığım için hususî küçük bir otomobili biri hatırıma getirdi. Hem dedi: “Bin banknota kadar alınabilir.” Ben de temenni nev’inden “Keşke minnetsiz, masrafsız böyle vasıta elimize geçse idi, ben de bu ahir ömrümde kardeşlerimi ziyaret etse idim.” Bu arzumu buradaki bir-iki kardeşimiz