إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ ayetine bir davetname hükmünde yazdığını gördüm. Şimdi o Arabî mecmuanın tercüme ettiği risalenin aslı olan Türkçesini efkâr-ı ammeye, husûsan bu hükûmet-i İslâmiyenin reislerine ve mebuslarına bir sene evvel verildiği gibi, yine bera-yı malûmat takdim etmek için iki-üç sebep var:
Birincisi: Risale-i Nur’dan Sikke-i Tasdik-ı Gaybî mecmuasında yazılan kat’î, yüzer işaratın ve emaratın delâletiyle ve çok hadiselerin o delâleti tasdiki ile sabit olmuş ki: Risale-i Nur, manevî tahribata ve anarşilik ve bolşevizm, tabiiyyun ve maddiyyunluğa ve şükûk ve şübehata ve küfr-ü mutlaka karşı bir sedd-i Kur’anî hizmetini bihakkın ifa etmesiyle ve vatanı bu tehlikeli dünya fırtınası içinde muhafazaya bir vesile olduğu ve bir sadaka-i makbule hükmüne geçip İkinci Harb-i Umumînin belâsına ve başka memleketlerde vuku bulan belâların bu memlekete girmesine mümanaatla manevî bir sed teşkil ettiği bedahetle aşikâr olmuştur. Bu müddeayı Risale-i Nur’a nazar eden en muannid feylesoflar da tasdik etmeye mecbur kalmışlardır. İşte o Risale-i Nur beş yüz bin talebesiyle ve altı yüz bin nüshasıyla herkesin kalbinde iman dersiyle bir yasakçı bırakıp asayişi temin etmekle وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرٰ Yani: “Birinin günahıyla başkası mesul olamaz.” diye olan Kur’an’ın bir kanun-u esasisini tatbike çalışmasıyla ve milyonlarla okuyanlar içinde hiçbirisi onu okumaktan zarar görmemesiyle bu zamanda bir mucize-i Kur’aniye ve bu vatan ve millet için bir vesile-i def-i belâ olduğu isbat edildiği halde; ve yirmi beş seneden beri gizli, fesatçı, anarşi hesabına çalışan komiteler desiseleriyle mahkemeleri aleyhine sevkedip çalıştıkları ve beş vilâyette beş büyük mahkeme Risale-i Nur’un eczalarını inceden inceye tedkik edip medar-ı mesuliyet bir tek nokta bulamayıp beraet verdikleri ve sonra da yirmi yerde yirmi adliye ayrıca alâkadar olup (mucib-i mesuliyet bir cihet olmadığından) suç yok diye karar verdikleri ve Afyon mahkemesi de iki defa iadesine karar verdiği halde risalelerin iadesini ve tamam intişarını iktiza eden kanunî, hukukî esbab-ı mucibe mevcud iken, beş seneden beri gizli komitelerin aldatmaları ve desiseleriyle ve bahanelerle Afyon mahkemesinde beş senedir o mübarek risalelerin sahiblerine teslimi tehir edilmektedir. Halbuki, büyük emniyet