hevesatı dinlemek meylini verdiği için sa’yin şevkini kırıyor. Ve kanaatsizlik ve iktisadsızlık yoluyla sefahete, israfa, zulme, harama sevk ediyor.
Meselâ: Risale-i Nur’daki “Nur Anahtarı”nın dediği gibi: Radyo büyük bir nimet iken, maslâhat-ı beşeriyeye sarf edilmek ile bir manevî şükür iktiza ettiği halde, beşte dördü hevesata, lüzumsuz malâyani şeylere sarf edildiğinden; tenbelliğe ve radyo dinlemekle heveslenmeğe sevk edip, sa’yin şevkini kırıyor. Vazife-i hakikiyesini geri bırakıyor. Hattâ çok menfaatli olan bir kısım harika vesait, sa’y ve amel ve hakiki maslâhat ve ihtiyacat-ı beşeriyeye istimali lâzım gelirken, ben kendim gördüm; ondan bir-ikisi zarurî ihtiyacata sarf edilmeğe mukabil, ondan sekizi keyf ve hevesata, tenezzühe ve tenbelliğe mecbur ediyor. Bu iki cüz’î misale binler misaller var.
Elhasıl: Medeniyet-i garbiye-i hâzıra, semavî dinleri tam dinlemediği için beşeri hem fakir edip ihtiyacatı ziyadeleştirmiş. İktisad ve kanaat esasını bozup israf ve hırs ve tamaı ziyadeleştirmekle zulüm ve harama yol açmış. Hem beşeri vesait-i sefahete teşvik etmekle o biçare muhtaç beşeri tam tenbelliğe atmış. Sa’y ve amelin şevkini kırıyor. Hevesata, sefahete sevk edip ömrünü faidesiz zayi ediyor.
Hem o muhtaç ve tenbelleşmiş beşeri hasta etmiş. Sû-i istimal ve israfat ile yüz nev’i hastalığın sirayetine, intişarına vesile olmuş.
Hem üç şiddetli ihtiyac ve meyl-i sefahet ve ölümü her vakit hatıra getiren kesretli hastalıklar ve dinsizlik cereyanlarının o medeniyetin içlerine yayılması ile intibaha gelip uyanmış beşerin gözü önünde ölümü idam-ı ebedî suretinde gösterip, her vakit beşeri tehdid ediyor. Bir nev’i Cehennem azabı veriyor.
İşte dehşetli musibet-i beşeriyeye karşı Kur’an-ı Hakîmin dört yüz milyon talebesinin intibahıyla ve içinde semavî, kanun-u esasileriyle bin üçyüz sene evvel gösterdiği gibi, yine bu dört yüz milyonun kendi kudsî, esasî kanunlarıyla beşerin bu üç dehşetli yarasını tedavi etmesini; ve eğer yakında kıyamet kopmazsa, beşerin hem saadet-i hayat-ı dünyeviyesini, hem saadet-i hayat-ı uhreviyesini kazandıracağını ve ölümü idam-ı ebediden çıkarıp âlem-i nura bir terhis tezkeresi göstermesini ve ondan çıkan medeniyetin mehasini, seyyiatına tam galebe edeceğini ve şimdiye kadar olduğu gibi; dinin bir kısmını, medeniyetin bir kısmını kazanmak için rüşvet vermek değil,