Muhterem, mübarek, muazzez, şefkatli ve faziletli Üstadımız, Efendimiz Hazretlerine!
Evvelâ: لِكُلِّ مُصِيبَةٍ اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّۤا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ Risale-i Nur kahramanlarından şehid merhum Hafız Ali Efendi’nin refaket-i maneviyesine ve bu defa vasıl olan Hasan Feyzi ağabeyimizin irtihali, bizleri cidden müteessir eylemiştir. Başta siz Üstadımız Efendimiz oldukları halde bütün Risale-i Nur talebelerine ve kendisinin mensub olduğu maddî ve manevî efrad-ı ailesine ve medrese-i Nuriyesine ve Denizli halkına taziyetlerimi bildirir ve teessürlerinize iştirak eylerim. Ve naçiz manevî hediyelerimi dergâh-ı ilâhiyeye takdim eylerken, garik-i rahmetler ihsan buyurmasını niyazlarda bulunurum. كُلُّ نَفْسٍ ذَۤائِقَةُ الْمَوْتِ fehvasınca, bu âlemden âlem-i ervaha götürdüğü
وَالَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ مِنَ الْجَنَّةِ غُرَفًا تَجْرِى مِنْ تَحْتِهَا اْلاَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا نِعْمَ اَجْرُ الْعَامِلِينَ
ayet-i sübhanînin işaret buyurduğu ecr-i naim, çok Hasan Feyziler sünbül vermesini eltaf-ı ilâhiyeden tazarru ve niyaz eylerim.
Muhterem efendim! Mesmuatıma nazaran, Denizli’de, bundan yetmiş-seksen sene evvel büyük bir evliyadan Hasan Feyzi isminde bir zat, bir gün talebelerine: “Bugün Kürdistan’da bir evliya dünyaya geldi” diye beşarette bulunmakla zat-ı devletlerini işaret buyurmuş. Badehu, Denizli’ye başka başka perdelerle teşrifiniz, o zatın ruhunu şad ve i’zaz için olduğunu telâkki etmiştim; ve az zaman sonra aynı isimde müteveffa Hasan Feyzi Efendi’nin Risale-i Nur’a hürmetle birinci Hasan Feyzi’ye imtisalen istikbal etmesi ve Nurlara taaşşukla idhal-i envar olması, bu kanaatımı kat kat ziyadeleştirdi. Şimdi de düşündüm: Birinci Hasan Feyzi’nin vefatından sonra Said yetişti ve namına baktığı ikinci Hasan Feyzi de vazifesini yaptı; ve