Ol Şems-i Ezelden kaçınan ol kuru başlar
Gayyâ-i Cehennemde bütün yakmış ateşler.
Bitmişti nefes, çıkmadı ses, bıktı da herkes
Ol nura varıp baş eğerek hem dediler pes!
İdraki olan kafile ayrıldı Kureyş’den,
Feyz almak için doğmuş olan şanlı güneşten.
Ol kevser-i Ahmed’den içip her biri tas tas,
Olmuştu o gün sanki mücellâ birer elmas.
Ol başlara tâç, derde ilâç mürşid-i âlem,
Eylerdi nazar bunlara nuruyla demâdem...
Bunlardı o a’dâyı boğan bir alay arslan,
Hak uğruna, nur uğruna olmuş çoğu kurban.
Bunlardan o gün ehl-i nifak cümle kaçardı,
Müşrik ise, ol aklı ânın kalmaz uçardı.
Bunlardı o Peygamberin ashabı ve âli,
Dünyada ve ukbâda da hem şanları âli.
Tavsif ediyor bunları hep şöylece Kur’an:
Sulh vakti koyun, kavgada kükrek birer arslan!
Hep yüzleri pâk, sözleri hak, yolları hakdı,
Merkebleri yeller gibi Düldül’dü, Burak'dı.
Bir cezbe-i “Yâ Hay!” ile seller gibi aktı,
A’dâya varıp her biri şimşek gibi çaktı.