Kitaplar
Emirdağ Lahikası

cihetiyle, yenisi ittifakla beraetimize ve eskisi makamca bir büyük adamın hatırı için yüz otuz risaleden beş-on kelimeyi bahane edip yalnız kanaat-ı vicdaniye ile yüz yirmi mevkuf kardeşlerimden yalnız on beş adama altışar ay ceza verebilmesi kat’i bir hüccettir ki, bana ve Risale-i Nur’a ilişmeniz manasız bir tevehhümle çirkin bir zulümdür. Hem daha yeni bir dersim kalmadı. Ve bir sırrım gizli kalmadı ki nezaretle tadiline çalışasınız.

   Ben şimdi hürriyetime çok muhtacım. Yirmi seneden beri lüzumsuz ve haksız ve faidesiz tarassudlar artık yeter. Benim sabrım tükendi. İhtiyarlık zafiyetinden şimdiye kadar yapmadığım bedduayı yapmak ihtimali var. “Mazlumun âhı tâ arşa kadar gider.” bir kuvvetli hakikattir.

   Sonra o zalim ve dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: “Sen yirmi senedir bir tek defa takkemizi başına koymadın ve eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın. Eski kıyafetin ile bulundun. Halbuki on yedi milyon bu kıyafete girdi?” Ben de dedim: “On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer’iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azimet-i şer’iye ve takva cihetiyle yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. Benim gibi yirmi beş seneden beri hayat-ı içtimaiyeyi terkeden adama; ‘inad ediyor, bize muhaliftir.’ denilmez. Haydi inat dahi olsa, madem Mustafa Kemal o inadı kıramadı ve iki mahkeme kırmadı ve üç vilâyetin hükümetleri onu bozmadı; siz neci oluyorsunuz ki, beyhude hem milletin, hem hükümetin zararına o inadın kırılmasına çabalıyorsunuz? Haydi siyasî muhalif de olsa, madem tasdikinizle yirmi senedir dünya ile alâkasını kesen ve manen yirmi seneden beri ölmüş bir adam yeniden dirilip faidesiz ve kendine çok zararlı olarak hayat-ı siyasiyeye girerek sizinle uğraşmaz; bu halde onun muhalefetinden tevehhüm etmek divaneliktir. Divanelerle ciddi konuşmak dahi bir divanelik olmasından sizin gibilerle konuşmayı terk ediyorum. Ne yaparsanız yapınız, minnet çekmem.” dediğim, onları hem kızdırdı, hem susturdu.

   Son sözüm:

حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ

نِعْمَ الْمَوْلٰى وَ نِعْمَ النَّصٖيرُ

 

Said Nursî

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452453454455456457458459460461462463464465466467468469470471472473474475476477478479480481482483484485486487488489490491492493494495496497498499500501502503504505506507508509510511512513514515516517518519520521522523524525526527528529530531532533534535536537538539540541542543544545546547548549550
Fihrist
Lügat