perişan bir halde, bazen çok süratli yazdığı risalelerde sehivler bulunabilir diye, sizin gibi allâmelerden nazar-ı müsamaha ile bakmanızı rica ettiğini bize söyledi. Biz de ricasını tebliğ ederek ellerinizden öperiz.
Nur şakirdlerinden
Tahirî, Hayri, Mustafa, Sadık, Osman, Husrev, Tahir
***
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Şimalin İsveç, Norveç, Finlandiya; Kur’an’ı, mekteplerinde en büyük halaskâr bir kitap olarak kabul ettikleri gibi, şimdi erkân-ı İslâmiyenin birincisi olan Ramazan sıyamını tutmak niyetiyle Camiü’l-Ezher’e “Şimalin pek uzun günlerinde bir çare-i tahfifi ve tehiri yok mu?” diye sormuşlar. Demek Avrupa’nın yalnız o küçük hükûmetleri değil, belki siyaset manası verilmemek için kendini izhar etmeyen eskide büyük ve dünyanın yüksek mevkiini tutmakla beraber, gayet dehşetli bir tarzda dünyanın fenâ ve faniliğini dehşetli tokatla o yüksek mertebelerin hiçe indiğini görmekle hakiki teselli, yalnız ve ancak hakaik-ı Kur’aniyede bulmasıyla, o küçüklerle manen beraber tahmin edilebilir.
Evet, dünyanın mahiyeti anlaşıldıktan sonra, elbette hayat-ı ebediyeden başka beşeriyetin o inkisar-ı hayal yarasını tedavi edecek Kur’an’dan başka yoktur.
***
Çok aziz ve sıddık kahraman Sabri,
Cenab-ı Hak, Galib Bey gibi çok fedakârları İslâm ordusunda yetiştirsin. Bu zat, garpta aynı şarkta Hulûsi Bey gibi imana hizmet ediyor. Tarikat cihetiyle ehl-i imanı dalâletten çekmeye çalışıyor. Bu zat, eskiden beri Risale-i Nur’u görmeden Nur mesleğinde hareket etmeye çalışmış, sonra Nurlarla münasebeti kuvvetleştiği zaman, daha ziyade hizmet edebilir. Fakat Nur’un mesleği, hakikat ve sünnet-i seniyye ve feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmek esastır, tarikata ikinci, üçüncü derecede bakar. Galib kardeşimiz, Aleviler içinde Kadirî, Şazelî, Rüfaî tarikatlarının bir hülâsasını sünnet-i seniyye dairesinde Hulefa-yı Raşidîn, Aşere-i Mübeşşereye ilişmemek şartıyla, muhabbet-i Âl-i Beyt dairesinde bir tarikat dersi vermesini düşünüyor. Hakikat namına ve imanı kurtarmak ve bid’alardan muhafaza etmek hesabına ehemmiyetli üç-dört faidesi var: