بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
*
وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ
Üçüncü Medrese-i Yusufiyenin Tek Bir Dersinin Üçüncü Kısmı
Mukaddime
Namazdaki Fatihanın manevî emriyle اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰه feyziyle İkinci Kısım yazıldığı gibi; namazdaki teşehhüdde dahi وَ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّٰهِ cümlesinin diliyle, manevî ihtarıyla ve Sure-i Feth’in ahirinde,
هُوَ الَّذٖٓى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدٖينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّٖينِ كُلِّهٖ وَ كَفٰى بِاللّٰهِ شَهٖيدًا ۞ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ وَالَّذٖينَ مَعَهُٓ اَشِدَّٓاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَٓاءُ بَيْنَهُمْ ... الخ
beş mucize-i gaybiyeyi gösteren büyük ayetin nuruyla Üçüncü Kısmını yazmaya –şimdi beyanına iznim olmayan üç sebep için– mecbur oldum. Tafsilatını, izahatını, senedli hüccetlerini risalet-i Muhammediyeye (a.s.m.) dair Zülfikar Mucizat-ı Ahmediye (a.s.m.) ve Arabî Hizb-i Nurîye havale edip yalnız gayet muhtasar, kısacık üç işaret ile Arabî Hizb-i Nurînin hülâsasının bir hülâsası ve tesbihatta tekrar ettiğim kelime-i tevhid ile daimi virdim bir tefekkür-ü Arabî olarak burada yazılan risaleciğinin, مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ şehadetine dair parçanın bir nevi tercümesi, İkinci ve Üçüncü İşarette yazılacak.