بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Ben şimdi Celcelutiye'yi okurken, بِحَقِّ تَبَارَكَ ثُمَّ نُونٍ وَ سَائِلٍ cümlesinde Risale-i Kadere işaret eden yirmi altıncı mertebede, ثُمَّ نُونْ suresi, Kader Sözü ile münasebeti nedir?” kalbime geldiği anda ihtar edildi. O surenin başını okurken gördüm ki, نٓ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ ayeti bütün kalemlerin ve tastir ve kitapların aslı, esası, ezelî mehazına ve sermedî üstadı, kaderin kalemi ve Nur ve ilm-i ezelînin nuruna işaret eden ن kelimesidir. Demek وَالذَّارِيَاتِ Zerrat Risalesine işareti gibi kuvvetli bir münasebetle, ن kelimesi Risale-i Kadere kuvvetli işaretle bakar.
Said Nursî
***
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Aziz, sıddık, sarsılmaz kardeşlerim,
Evvelâ: اَلْخَيْرُ فٖى مَا اخْتَارَهُ اللّٰهُ sırrınca meselemizin tehirinde hayır var. Kalbim ve Nurların serbestiyeti öyle istiyordu. Siz hem birbirinizi teselli, hem kuvve-i maneviyeyi takviye, hem tatlı sohbetle müzakere-i ilmiye, hem Nurların yazması ve mütalaalarıyla bu geçici zahmetin noktasını siler, rahmet yapmağa ve bu fani saatleri baki saatlere çevirmeğe muvaffak olursunuz inşaallah.