ağır ceza mahkemesine göndermek için lüzum varsa size göndereceğim. Hem ehl-i vukufa cevabın bir sureti buradaki mahkemeye verilsin.
Saniyen: Meselemizi genişlettirmeleri hayırdır. Şimdiye kadar kıymetini düşürmek fikriyle zâhiren küçük, ehemmiyetsiz gösterip, gizli çok ehemmiyet veriyorlardı. Şimdi bu vaziyet, inşallah hizmet-i imaniye ve Kur’aniye daha ziyade hayırlı ve faideli olacak.
Said Nursî
***
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Bu sene serbest olsaydık belki bir kısmımız hacca gidecekti. İnşaallah bu niyetimiz bilfiil hacca gitmiş gibi kabul olup bu sıkıntılı halimizde hizmet-i imaniye ve Nuriye’miz öyle büyük bir hac sevabını verecek.
Saniyen: “Risale-i Nur Kur’an’ın çok kuvvetli, hakiki bir tefsiridir.” tekrar ile dediğimizden, bazı dikkatsizler tam manasını bilemediklerinden bir hakikatı beyan etmeğe bir ihtar aldım. O hakikat şudur:
Tefsir iki kısımdır:
Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur’an’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin manalarını beyan ve izah ve isbat ederler.
İkinci kısım tefsir ise: Kur’an’ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve isbat ve izah etmektir. Bu kısmının pek çok ehemmiyeti var. Zâhirdeki malûm tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat Risale-i Nur; doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid feylesofları susturan bir manevî, âlî tefsirdir.
Salisen: Sabahleyin bir şey yazacaktım, geri kaldı. Şimdi aynı mesele çıktı, kâtip Salim Bey izin verdi. Yarın Heyet-i Vekileye bir istida yazmak için Husrev ve Tahirî yanıma gelsinler.
Said Nursî