وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Sizin duanız beni ehemmiyetli isabet-i nazar hastalığından ve cebren hastahaneye gönderilmek tehlike-i elîmesinden kurtarmağa sebep olduğuna şüphem kalmadı. Elhamdülillah pek şiddetli olan o hastalığın tehlikesi geçti, hafifleşti.
Kardeşlerim, ehl-i vukuf raporundan anlaşılıyor ki, Risale-i Nur bize karşı bütün muarız taifeleri mağlûp ediyor ki, Hüccetüllahi’l-baliğa ve İhtiyarlar ve İhlâs risalelerine tekrar ile nazar-ı dikkati celbediyorlar. Hem gayet sathî ve cevabları pek zâhir ve güya mutaassıbane, hocavarî tenkitleri ve hiç münasebeti olmayan ve hakiki mutabık olan meseleleri anlamadan “mabeynlerinde tezad var” demeleri ve Risale-i Nur’un yüzde doksanını tamamıyla çekinmeyerek tasdikleri ve takdirleri ve teslimleri ve Hücumat-ı Sittenin Zeylinin pek şiddetli bir surette yeni icadlara fetva verenleri cerh ve tezyif etmesine mukabil yalnız “nezahet-i lisaniye değil” ve dinsizler tarafından öldürülen mazlum ve dindar hıristiyanlar ahirzamanda bir nevi şehid olabilir dediğimi; baş açık namaz kılmak ve Türkçe ezan okumağa dair Zeylin şiddet-i hücumunu zıd göstermeleriyle iktifa etmeleri, kat’iyen onların Risale-i Nur’a karşı mağlubiyetlerini gösteriyor ve kanaat veriyor.
Said Nursî
***