görüyorum demiştim. Şimdi dahi beni, kardeşlerimi şiddetli bir mesuliyetten kurtarmak fikriyle bana mahrem risaleler cihetiyle arasıra bir cezbe, bir cinnet-i muvakkata isnad edenlere aynı sözleri tekrarla beraber, iki cihetle memnunum:
Birisi: Hadis-i sahihde vardır ki: “Bir adam kemal-i imanı kazandığına, avam-ı nâsın akıllarının tavr-ı haricindeki yüksek hallerini mecnunluk ve divanelik saymaları, onun kemal-i imanına ve tam itikadına delâlet eder.” 1 diye ferman ediyor.
İkinci cihet: Ben, bu hapisdeki kardeşlerimin selâmetleri ve necatları ve zulümden kurtulmaları için; değil yalnız bir divanelik isnadını, belki kemal-i fahir ve ferahla tamam-ı aklımı ve hayatımı feda etmeği kabul ediyorum. Hattâ siz münasib görürseniz, o üç zata benim tarafımdan bir teşekkürname yazılsın ve onları manevî kazançlarımıza teşrik ettiğimiz bildirilsin.
Said Nursî
***
وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Risale-i Nur şakirdleriyle çok alâkadar Hazret-i Mevlâna Halid’in cübbesini kardeşlerimizden sebat ve sadakatını muhafaza etmek şartıyla, hem Mevlâna Halid’in, hem Risale-i Nur’un daimî talebesi olur niyetiyle giymeli. Hem başka koğuşlardaki kardeşlerimize de verebilirsiniz. Fakat ben o cübbe ile namaz kıldığım için mezhebimizce şiddetli temizlik şart olduğundan yaş yere konulmasın veya yaş eller yapışmasın.
Said Nursî
***