وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık ve sadık kardeşlerim,
Ben, birkaç gündür bir duamı değiştirdim. Şimdiye kadar bazen yüz defa tekrar ile وَاغْفِرْ veya وَفِّقْ gibi dualarda طَلَبَةَ رَسَائِلِ النُّورِ الصَّادِقٖينَ cümlesinden الصَّادِقٖينَ kelimesini kaldırdım; Tâ ki, ruhsatla amele kendini mecbur bilen ve sıkıntının verdiği evham ve meyusiyet cihetiyle zâhirî inkâr ve çekinmekle azimet ve sadakata muhalif hareket eden kardeşlerimiz o dualardan mahrum kalmasınlar.
Said Nursî
***
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
Aziz kardeşim Hafız Ali,
Hastalığına merak etme. Cenab-ı Hak şifa versin, âmin! Hapiste her bir saat ibadet on iki saat ibadet yerinde bulunduğundan çok kârlısın. İlaç istersen, bir kısım dermanlar bende var, sana göndereyim. Zaten ortalıkta bir hafif hastalık var. Ben mahkemeye gittiğim gün, her halde hasta oluyorum. Belki sen bana yardım etmek için, eski zamanda birbirinin bedeline hasta olması ve ölmesi gibi, harika fedakârlık gösteren zatlar gibi, benim bir parça hastalığımı aldın.
Said Nursî
***