Size evvelki gün kıymetli iki kazancımızı yazmıştım. İkincide, yüzer lisanla dua ve tesbihat, ilâ âhir... demiştim. Noksan var. Sahihi: Her birimiz, derecesine göre yüzer lisanla ilâ ahire...
Hem ben pek çok alâkadar olduğum Sav köyünden çok muhterem bir ihtiyar ile ellerimiz birbiriyle kelepçe edilip geldiğimiz, beni pek çok memnun etti. Bununla o mübarek köyün bana şiddet-i alâkasını anladım. O kardeşime ayrıca selâm ederim.
Said Nursî
***
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ
Aziz kardeşim,
وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْكَافِرُونَ bu ayet dahi وَ الْعَصْرِ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَفٖى خُسْرٍ işaretine işaret eder ki; kâfirlerin bu kadar tahribatları ve harbleri faidesiz ve hasarat içerisinde ayn-ı zarar oldu. وَ الْعَصْرِ işaretinde Risale-i Nur’a bir îma bulunması remziyle, bu ayet dahi remzen bin üç yüz altmış Rumî tarihi olan bu senede münafıklar ve küfre düşenler Risale-i Nur’a ilişecekler, fakat hasarat ederler. Çünkü zelzele ve harp gibi belâların ref’ine bir sebep Risale-i Nur’dur. Onun tatili, belâları celbeder diye bir gizli îma olabilir.
Said Nursî
***