sebat gösteren ve bu yakıcı, ateşli hallerden sarsılmayan bu samimi dindarlar ve ciddi müslümanlar eğer her biri bir veli, hattâ bir kutub görünse, benim nazarımda şimdi verdiğim ehemmiyeti ve alâkayı pek az ziyadeleştirecek ve eğer birer amî ve adî görünseler şimdi verdiğim kıymeti hiç noksan etmeyecek diye karar verdim. Çünkü böyle pek ağır şerait altında iman kurtarmak hizmeti, her şeyin fevkindedir. Şahsî makamların ve hüsn-ü zanların ilave ettikleri meziyetler, böyle dağdağalı, sarsıntılı hallerde hüsn-ü zanlarını kırmakla muhabbetleri azalır ve meziyet sahibi dahi onların nazarlarında mevkiini muhafaza etmek için tasannua ve tekellüfe ve sıkıntılı vakara mecburiyet hisseder. İşte hadsiz şükürler olsun ki, bizler böyle soğuk tekellüflere muhtaç olmuyoruz.
Said Nursî
***
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık, mübarek, metin, halis kardeşlerim;
Bütün ruh ve kalb ve aklımla sizin leyali-i aşerinizi tebrik ediyoruz. Bizim şirket-i maneviyemizde büyük kazançlar edeceklerini rahmet-i ilâhiyeden niyaz ederiz. Bu gece rüyamda yanınıza gelmiş, imam olarak namaz kılacağım halde uyandım. Benim tecrübemle rüyanın tabiri çıkacağı zamanda Sava ve Homa kahramanlarından iki kardeşimiz rüyayı tâbir etmek için umumunuz namına geldiler. Ben de umumunuzu görmüş gibi mesrur oldum.
Said Nursî
***