BEŞİNCİ NÜKTE

   Benim ve benim gibi herkesin hâl ve kaal diliyle, iftiharla ve teşekkürle; “Beni yaratan, yokluk karanlığından beni çekip çıkararak nurunu bana ihsan eden Zat-ı Zülcelâl bana kâfidir” demesi gerekir.

   Ve keza, sahibinin elini her şeye ulaştıran ve sahibine her şeyi bahşeden, hayat nimetini verip beni hayattar kılan Zat-ı Zülcelâl, bana kâfidir.

   Ve keza, vermiş olduğu insanlık nimeti sayesinde küçük bir âlem iken, manevî açıdan insanı, büyük olan âlemden daha büyük kılan Zat-ı Zülcelâl bana kâfidir.

   Ve keza, dünya ve ahireti çeşitli nimetlerle dolu iki büyük sofra şeklinde iman vasıtasıyla mü’min olan kişiye takdim eden, iman nimetini bana ihsan edip beni mü’min yapan Zât-ı Zülcelâl bana kâfidir.

   Ve keza, beşeriyetin ulaştığı kemalâtın en yüce mertebesi olan imandaki muhabbeti ve mahbubiyet-i ilâhiyeyi bana ihsan eden ve o iman muhabbetiyle, mü’minin istifade ellerini imkân ve vücub dairelerinin nihayetsiz müştemilâtına kadar uzatan Zat-ı Zülcelâl bana kâfidir.

   Ve keza; beni; cins, tür, din ve iman yönünden bir çok mahlukatına üstün kılan; beni taş gibi cansız yahut hayvan yapmayan ve dalâlette bırakmayan Zat-ı Zülcelâl bana kâfidir. Hamd Onadır, şükür Onadır.

   Keza, beni isimlerinin tecellilerine geniş ve kapsamlı bir mazhar kılan; “Göğe ve yere sığmadım fakat mü’min kulumun kalbine sığdım” hadisinin sırrıyla; yani, insanın mahiyeti bütün kâinatta tecelli eden bütün isimlere câmi bir mazhar olduğundan, kâinata sığmayan nimetlerle beni nimetlendiren Zât-ı Zülcelâl bana kâfidir.

   Keza, yanımda emanet olarak duran mülkünü, daha sonra iade etmek üzere benim için daha güzel bir şekilde muhafaza etsin diye benden satın alıp karşılığında fiyat olarak Cenneti veren Zat-ı Zülcelâl, bana kâfidir. Vücudumda bulunan zerrelerle kâinattaki zerrelerin çarpımı sayısınca Ona hamd ve şükürler olsun!

Rabbim bana yeter; Onun şanı ne yücedir!

Nur Muhammed’e salât olsun,

Allah’tan başka ilâh yoktur.

Rabbim bana yeter; Onun şanı ne yücedir!

Kalbimin sırrıdır Allah’ı zikretmek.

Ahmed (s.a.v)’in zikridir, salât olsun ona.

Allah’tan başka ilâh yoktur.