Kitaplar
Nur'un İlk Kapısı

   Fakat o Kur'an'ın manasındaki zînet ve güzellik, zahirî zînetinden milyon mertebe daha âlî, daha galî; belki nisbet kabul etmez derecededir. O hâkim, şu musanna' ve murassa' Kur'an-ı Hakîm'i, bir ecnebi feylesofa ve bir müslüman âlime gösterdi. Ve emretti ki: "Herbiriniz buna dair birer eser yazınız." Herbiri, o Kur'ana dair birer kitab te'lif etti. Fakat feylesofun kitabı, yalnız hurufun nakışlarından ve münasebetlerinden ve vaziyetlerinden ve cevherlerinin hâsiyetlerinden ve tarifatından bahseder. Manasına hiç ilişmez. Zira o ecnebi adam, Arabça okumasını hiç bilmez. Hattâ o müzeyyen Kur'an'ın kitab olduğunu bilmiyor. Ve ona münakkaş bir antika nazarıyla bakıyor. Lâkin o ecnebi feylesof, her ne kadar Arabça bilmiyor, fakat iyi bir mühendistir, güzel bir musavvirdir, mahir bir kimyagerdir, sarraf bir cevhercidir. 

   Amma müslüman âlim ise; ona baktığı vakit, o Kitab-ı Mübin'dir, Kur'an-ı Hakîm'dir anladı. Tezyinat-ı zahirîsine ehemmiyet vermedi. Hurufunun nakışlarıyla iştigal etmedi. Belki öyle bir şey ile meşgul oldu ki; ötekinin mes'elelerinden milyon mertebe daha âlî ve daha galî, daha latif, daha şerif, daha nâfi', daha câmi'. Çünki o müslüman âlim, o Kur'an'ın perde-i nukuşu altında olan hakaik-i kudsiyesinden ve envâr u esrarından bahsederek bir güzel tefsir yazdı.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156
Fihrist
Lügat