Kitaplar
Nur'un İlk Kapısı

   Ey naşir-i küfr ü küfran! Âyâ.. hiç caiz olur mu ki, bir adamın akıl ve kalbi ve vicdan ve ruhu müdhiş bir derecede musibet içinde olduğu halde; cismen zahirî bir derece refah ve zînet içinde bulunmasıyla o adama mes'ud denilsin ve saadetine hükmedilsin? Görüyoruz ki, bir adam inkisar-ı hayale uğrasa veya bir emel-i vehmîden me'yus olsa veya bir emr-i cüz'îden ümidi kesilse, nasıl dünya ona darlaşır. Onun tatlı şeyleri, ona nasıl acı gelir. Acaba bütün âlâmın menşei ve bütün âmâlin hêdimi olan senin bu şeametin ve bu dalaletin ile hasta olup ye's ve yetimlikle manevî bir cehenneme düşen bir kalb ve bir ruh sahibi, nasıl bir cennet-i kâzibe-i zâile içinde mes'ud olabilir? 

   Ey beşeri ifsad eden müfsid Avrupa! Beşerin başına getirdiğin binler belalardan bir tekini söylüyorum, dinle! Ve onu izah eden bu temsile bak: 

   Ey felsefe-i Avrupa tilmizi! Seninle ikimiz şimdi tenezzüh için bir seyahate çıkıyoruz. İşte önümüzde iki yol var. Gel bak! Biz, şu gafil medenîlerin gittikleri yola gidiyoruz. İşte şurada-burada her yerde, hattâ gözümüzün yetiştiği yerlerde belki bütün seyahatımız müddetince böyle göreceğiz ki, her adım başında bir âciz adam duruyor. Bir kısım kavî ve galib insanlar o bîçareye hücum edip, öyle bir surette mal ve hayvanatını gasbediyorlar ve hanesini tahrib ediyorlar ve bazan onu öyle bıçaklayıp cerh ediyorlar ki; haline sema ağlıyor.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156
Fihrist
Lügat