Kasırdaki melikin hizmetkârları ise, melaike (aleyhimüsselâma) işarettir. Seyr ve ziyafete davet edilen misafirler ise, cin ve insan ve insanlara hizmetkâr olan hayvanlara işarettir. O iki fırka ise, birisi ehl-i iman ve kitab-ı kâinatın âyâtlarının müfessir-i âlîşanı olan Kur'an-ı Hakîm'in tilmizleridir. Diğer fırka ise ehl-i küfür ve tuğyan, nefis ve şeytana tâbi ve yalnız hayat-ı dünyeviyeyi tanıyan ve hayvan gibi belki daha aşağı
صُمٌّ بُكْمٌ
sağır-dilsiz olan mağdub ve dâllîn güruhudur.
Birinci kafile olan süeda ve ebrar, zülcenaheyn olan üstadı dinlediler. O üstad hem abddir; ubudiyet noktasında, Cevşen-ül Kebir ve emsali ile Rabbini tavsif ve tarif eder. Hem resuldür; risalet noktasında, Rabbinin ahkâmını Kur'an vasıtasıyla tebliğ eder. Şu fırka, resulü dinleyip Kur'ana kulak vermekle kendilerini çok makamat-ı âliye içinde, çok vezaif-i latife ile mütelebbis gördüler.