Kitaplar
Nur'un İlk Kapısı

Dokuzuncu Mukaddeme:

   İnsan cismaniye-i nebatiye ve maddiye-i hayvaniye cihetinde; sagir bir cüz'î, hakir bir cüz', fakir bir mahluk, zaîf bir hayvandır ki; mevcudat-ı dehhaşe-i seyyale-i mütemevvicenin dalgaları içinde çalkanıp gidiyor. Fakat muhabbetullahı tazammun eden imanın nuruyla münevver olan İslâmiyetin terbiyesiyle tekemmül eden insaniyet cihetinde, ubudiyeti içinde bir sultan ve cüz'iyeti içinde bir küllî; hakareti içinde makamı pek büyük ve daire-i nezareti pek geniş bir nâzırdır ki; diyebilir: "Dünya hanemdir; Güneş lâmbamdır; bu nebatat ve hayvanat, hattâ insanlar, şu hanemin levazımatı ve müzeyyenatıdır." Eğer ubudiyetinde tam bu kasra mâlik olsa, sultanlar ve güneşler, onun kasrının ecza ve ahcarı hükmüne girerler. 

   İşte şu sırdandır ki; bazı böyle fakir bir kimse kendini, kendinden çok mertebe a'lâ olandan a'lâ görür. Nasılki bir adam elindeki bir âyineyi güneş ile mütele'le olan, yani parlayan bir denize mukabil tutsa; hem deniz, hem güneş, hem dağlar âyinesinin içine girer. Eğer aşk veya istiğrak ile bir nevi sekri de varsa, avucundaki âyinesini, denizden daha büyük tevehhüm eder. Hem her makamın bazı zılleri bulunur. Zılli asıl zannetse, şatahata düşer. 

   Şu tahkikattan anlaşıldı ki, insanın önünde iki yol var. O yoldan birinde nefsi ve şeytanı dinleyip gitse, esfel-i safilîne düşer. Diğerinde, hak ve Kur'anı dinleyip gitse, a'lâ-yı illiyyîne çıkar. Kâinatın bir takvim-i zîşanı olur. 

* * *

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156
Fihrist
Lügat