İşte o mizanlar ve âletler ise, letaif ve havâss-ı insaniyedir.
Meselâ: Göz, Allah hesabına istimal edilse, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir mütalaacısı ve şu müzeyyen mevcudatın bir seyircisi ve şu masnuatın çiçeklerinin bir arısı olarak ibret ve marifet ve muhabbet şehdinden yani balından nur-u şehadeti kalbe akıtıyor. Eğer nefis hesabına istimal edilse; zâil, fâni bazı mehasini seyretmekle, heves ve şehvetin âdi bir hizmetkârı olur.
Meselâ: Lisandaki kuvve-i zaika satılsa, Rahmanürrahîm'in hazain-i rahmetinin nâzırı ve matbaha-i nimetinin bir müfettiş-i âlîsi hükmünde bir vazifedardır. Satılmazsa, mide tavlasının bir kapıcısı hükmüne sukut eder.
Meselâ: Akıl satılsa, bütün künuz-u esma-i İlahiyenin miftahı ve kâinatın hakaikının keşşafı hükmünde bir cevher-i âlî ve galî olur. Satılmazsa, mazinin âlâm-ı hazînanesini ve müstakbelin ehval-i muhavvifanesini bîçare beşerin başına yükleten meş'um bir âlet hükmüne düşer.