Kitaplar
Nur'un İlk Kapısı

   YEDİNCİ LEM'A:

   Nasılki herbir mahluk-u cüz'î üstünde ehadiyetin sikkesi olduğu gibi; her bir nevi üstünde, her bir küll üstünde, tâ mecmu' âlem üstünde sikke-i ehadiyet ve hâtem-i vâhidiyet ve turra-i vahdet gayet parlak bir surette vaz'edilmiştir. İşte bak, sath-ı arzın sahifesinde, bahar mevsiminde, Nakkaş-ı Ezelî en ekall üçyüzbin nebatat ve hayvanat enva'ını haşr u neşreder. Nihayetsiz ihtilat ve karışıklık içinde, nihayet derecede imtiyaz ve intizam ile bunları iade edip haşrediyor. Çendan bir kısmını aynen iade etmiyor. Fakat ayniyet derecesinde bir müşabehet ve bir misliyetle iade ediyor. 

   Demek haşr-i bahar, tevhide sikke olduğu gibi; haşr-i kıyamete dahi tamamen misal olabilir. Demek baharda, ihya-yı arz içinde üçyüz bin haşrin nümunelerini kemal-i intizam ile icad edip, sahife-i arzda karışık bir halde üçyüzbin muhtelif enva'ı hiç hatasız ve hiç sehivsiz ve hiç karıştırmadan gayet mevzun ve muntazam ve manzum olarak yazmak, nihayetsiz kudret ve ilim ve iradeye mâlik bir Zât-ı Zülcelal'in sikke-i mahsusası olduğunu her zîşuurun derketmesi lâzım gelir. Kur'an-ı Kerim ferman ediyor ki: 

فَانْظُرْ اِلٰى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْيِى الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

   Evet ihya-yı arz içinde üçyüzbin haşrin nümunelerini birkaç gün zarfında yapan kudret-i Fâtıraya, insanın haşri elbette gayet hafif gelir. Sübhan Dağı'nı bir işaretle kaldıran bir zâta, bu kal'ayı nasıl kaldıracak demek, belâhettir. 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156
Fihrist
Lügat