76. Sevad-ı âzama ittiba edilmeli. Ekseriyete ve sevad-ı âzama dayandığı zaman, lâkayd Emevilik, en nihayet Ehl-i Sünnet Cemaatine girdi. Adetçe ekalliyette kalan salâbetli Alevilik, en nihayet az bir kısmı Rafıziliğe dayandı.
77. Hakta ittifak, ehakta ihtilâf olduğundan, bazen hak, ehaktan ehaktır; hasen, ahsenden ahsendir. Herkes kendi mesleğine “Hüve hakkun” demeli, “Hüve’l-hakku” dememeli. Veyahut “Hüve hasen” demeli, “Hüve’l-hasen” dememeli.
78. Cennet olmazsa, Cehennem tazip etmez.
79. Zaman ihtiyarlandıkça Kur’an gençleşiyor, rümuzu tavazzuh ediyor. Nur, nâr göründüğü gibi, bazen şiddet-i belâgat dahi mübalâğa görünür.
80. Hararetteki meratib, burudetin tahallülüyledir. Hüsündeki derecat, kubhun tedahülüyledir. Kudret-i ezeliye zatiyedir, lâzımedir, zaruriyedir; âcz tahallül edemez, meratib olamaz, her şey ona nisbeten müsavidir.
81. Şemsin feyz-i tecellisi olan timsâli, denizin sathında ve denizin katresinde aynı hüviyeti gösteriyor.
82. Hayat, cilve-i tevhiddendir; müntehası da vahdet kesb ediyor.
83. İnsanlarda veli, Cuma’da dakika-i icabe, Ramazan’da Leyle-i Kadir, esma-i hüsnada ism-i âzam, ömürde ecel meçhul kaldıkça, sair efrad dahi kıymettar kalır, ehemmiyet verilir. Yirmi sene mübhem bir ömür, nihayeti muayyen bin sene ömre müreccahtır.