Yani, “Ben Rabbimden, hakkı bâtıldan fark eden bir peygamberi istiyorum ki, ebede kadar beraberinizde bulunsun." 1 Faraklit, اَلْفَارِقُ بَيْنَ الْحَقِّ وَ الْبَاطِلِ manasında, Peygamberin o kitablarda ismidir.
Tevrât’ın ayeti:
اِنَّ اللّٰهَ قَالَ لِاِبْرَاهِيمَ اِنَّ هَاجَرَ تَلِدُ وَيَكُونُ مِنْ وَلَدِهَا مَنْ يَدُهُ فَوْقَ الْجَمٖيعِ وَيَدُ الْجَمِيعِ مَبْسُوطَةٌ اِلَيْهِ بِالْخُشُوعِ
Yani, “Hazret-i İsmail’in validesi olan Hacer, evlât sahibesi olacak. Ve onun evlâdından öyle birisi çıkacak ki, o veledin eli, umumun fevkinde olacak ve umumun eli huşu ve itaatle ona açılacak.” 2
Tevrat’ın ikinci bir ayeti:
وَقَالَ يَا مُوسٰى اِنِّ مُقِيمٌ لَهُمْ نَبِيًّا مِنْ بَنِىى اِخْوَتِهِمْ مِثْلَكَ وَاُجْرِى قَوْلِى فِى فَمِهِ وَالرَّجُلُ الَّذِى لَايَقْبَلُ قَوْلَ النَّبِىِّ الَّذِى يَتَكَلَّمُ بِاِسْمِى فَاَنَا اَنْتَقِمُ مِنْهُ
Yani, “Benî-İsrail’in kardeşleri olan benî-İsmail’den, senin gibi birini göndereceğim. Ben sözümü onun ağzına koyacağım; Benim vahyimle konuşacak. Onu kabul etmeyene azab vereceğim.” 3
Tevrat’ın üçüncü bir ayeti: