BEŞİNCİ NOKTA: İki Meseledir.
Birinci Mesele: Sâni-i Zülcelâl, ism-i Hakîmin muktezasıyla, her şeyde en hafif sureti, en kısa yolu, en kolay tarzı, en faideli şekli ehemmiyetle takip ettiği gösteriyor ki, israf, abesiyet, faidesizlik fıtratta yoktur. İsraf ise, ism-i Hakîmin zıddı olduğu gibi, iktisad onun lâzımıdır ve düstur-u esasıdır.
Ey iktisadsız, israflı insan! Bütün kâinatın en esaslı düsturu olan iktisadı yapmadığından, ne kadar hilâf-ı hakikat hareket ettiğini bil; كُلُوا وَ اشْرَبُوا وَ لَا تُسْرِفُوا ayeti ne kadar esaslı, geniş bir düsturu ders verdiğini anla.
İkinci Mesele: İsm-i Hakem ve Hakîm, bedahet derecesinde, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın risaletine delâlet ve istilzam ediyor denilebilir.