İlâhî! Benim ömrüm de tıpkı akranlarımın ömrü gibi çabuk geçip gidecek bir dakika gibidir. Buna mukabil, maksatlarım ve isteklerim sınırsızdır. Onlardan kurtulmak ve onları elde etmek için senin havl ve kuvvetinden başka bir çare yoktur, ey ezelî ve ebedî olan, ey Hasîb, ey Kâfi, ey Vekil, ey Vâfi olan Allahım!

   İlâhî! Şuurum, sönüp kaybolan bir parıltı gibidir. Bununla birlikte marifetinin nurlarını muhafaza etmek, onların zulmet ve dalâletten korunması için gereken şeyler ise hesabsız ve sayısızdır. O zulmet ve dalâletlerden beni kurtaracak olan kuvvet, o nurları ve hidayetleri elde etmek için gerekli olan güç ve kuvvet ancak Seninledir; ey Alîm, Habir, Hasîb, Kâfi, Hafiz ve Vekil olan Allahım.

   İlâhî! Aceleci bir nefsim, feryad u figan eden bir kalbim, zayıf bir sabrım, nahif bir cismim, hastalıklı ve zelil bir bedenim vardır. Buna karşılık, bana yüklenmiş olan maddî ve manevî yükler ise ağır mı ağırdır. Bu yüklerden kurtulmak veya onları taşıyabilmek için Senin havl ve kuvvetinden başka çare, yoktur; ey Rahim olan Rabbim, ey Kerim olan Hâlikım, ey Hasîb, Kâfi, Vekil ve Vâfi olan Allahım!

   İlâhî! Zamandan bana düşen, süratle akıp giden geniş bir seylin içinde çabuk geçen bir an kadardır. Mekândan nasibim ise, diğer zamanlar ve mekânlarla olan ilgime mukabil ancak bir kabir kadardır. İşte ilişkimi ondan kesmek ve onda olana ulaşmak için senin havl ve kuvvetinden başka elimde bir şey yoktur; ey varlıkların ve mekânların Rabbi, ey dehirlerin ve zamanların Rabbi, ey Hasîb, ey Kâfi, ey Kefil, ey Vâfi olan Allahım.

   İlâhî, aczim nihayetsiz, za’fım sonsuzdur. Buna mukabil düşmanlarım, bela ve âfetlerden bana acı veren, korktuğum ve beni tehdit eden şeyler ise sayısızdır. Onların hücumlarından korunmam için Senin havlinden; onları defetmem için de Senin kuvvetinden başka bir dayanağım yoktur, ey Kavî, Kadîr, Karîb, Rakîb, Kefil, Vekil, Hafiz ve Kâfi olan Allahım.

   İlâhî, fakrım sonsuz, fâkatim nihayetsizdir. Buna mukabil vazifelerim, isteklerim ve ihtiyaçlarım ise hesab edilmeyecek kadar çoktur. Bunlardan kurtulmak ancak Senin havlinle, bunlara güç yetirmek ancak Senin kuvvetinle mümkündür; ey Ganî, Kerîm, Muğnî ve Rahim olan Allahım.

   İlâhî! Kendi kuvvetimden teberri ederek Senin havl ve kuvvetine iltica ediyorum. Beni kendi havl ve kuvvetime terk etme… Aczime, zaafıma, fakrıma ve çaresizliğime merhamet eyle, göğsüm daraldı, ömrüm zayi olup gitti, sabrım tükendi, fikrim heba oldu. Sen gizli ve açık her şeyimi bilensin. Zararıma ve yararıma olan şeylere malik olan Sensin. Başımdaki belaları ve musibetleri gidermeye, zorluk çektiğim şeyleri kolaylaştırmaya kadir olan Sensin. O halde sıkıntı ve musibetlerimi dağıt, bana ve ihvanıma her zorluğu kolay eyle!

   İlâhî! Gelecek zamana doğru sevkedilmeme rağmen ne ona ve ondan gelecek korkulara karşı dayanmakta, ne de alâkadar olmama rağmen geçmiş zamana ve ondaki lezzetlere ulaşmada Senin havl ve kuvvetin olmadan gücüm yetmez; ey ezelî ve ebedî olan Allahım.