Birinci Bâb
Sübhanallah’a dair olup üç fasıldır.
BİRİNCİ FASIL
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Sen her türlü noksanlıktan berisin. Seni tenzih ve tesbih ederiz.
Ey –gökyüzü; yıldızlarının, güneşlerinin ve aylarının kelimeleriyle, hikmetlerinin remizleriyle kendisini hamd ile tesbih ettiği– Allahım! Gökyüzü, bulutlarının, gök gürlemelerinin, şimşeklerinin ve yağmurlarının kelimeleriyle ve bunların çeşitli faydalarının işaretleriyle seni tesbih edip hamdeder. Yerküre ise, içinde taşıdığı madenlerin, üzerinde bulunan bitkilerin, ağaçların ve hayvanların kelimeleriyle ve bütün bunların bir düzen içinde olmalarının delaletiyle hamd edip seni tesbih eder. Aynı şekilde bitkiler ve ağaçlar; yapraklarının, çiçeklerinin ve meyvelerinin kelimeleriyle ve taşıdıkları faydaların açık ifadeleriyle hamd edip tesbih ederler. Çiçekler ve meyveler ise tohumlarının, yapraklarının ve çekirdeklerinin kelimeleriyle ve insanı hayrette bırakacak acib birer sanat eserleri olmalarıyla seni tesbih edip, hamd ederler. Çekirdekler ve tohumlar da sünbüllerinin dilleriyle ve habbelerinin kelimeleriyle açık bir şekilde seni tesbih edip hamd ederler.
İşte gayet net ve açık bir şekilde görüldüğü gibi her bir bitki, tomurcuklarının açılması ve yavrularının tebessümleri sırasında, süslü çiçeklerinin ve muntazam sünbüllerinin ağızlarıyla, gayet ölçülü tohumlarının ve düzenli olan habbelerinin kelimeleriyle; nizam, tanzim, tevzin, sanat, boya, ziynet, nakış, koku, tat, renk ve şekillerindeki harika düzenin lisaniyle sana hamd edip tesbih eder. Aynı şekilde her bir bitki ve çiçeğin gözlerinin zerafetinden ve sünbüllerin dişlerinin körpeliğinden damlayan damlalarla kullarına karşı olan sevgi ve merhametinin ve kendini onlara tanıttırmanın cilvelerinin tecellilerinden çıkan sızıntılarla ve sıfatlarının bu tecellileriyle kullarına tanıttırıyor ve sevdiriyor.
Sen her türlü noksanlıktan berisin, ey Vedud ve ey Ma’ruf olan Allahım! Mahlukat üzerinde gösterdiğin sanatın ne kadar güzel, ne kadar süslü, ne kadar harika ve ne kadar kusursuzdur!
