Kitaplar
Lem'alar

   Bu uzun zamanda ve binler defa tekrarında ne bana usanç geliyordu ve ne de verdiği zevk noksanlaşıyordu ve ne de onlara ihtiyac-ı ruhî zail oluyordu. Çünkü: Bütün o tefekkürat ayat-ı Kur’aniyenin lemaatı olduğundan ayatın bir hassası olan usandırmamak ve halâvetini muhafaza etmek hassasının bir cilvesi, o tefekkür ayinesinde temessül etmiştir.

   Bu âhirde gördüm ki; Risale-i Nur’un eczalarındaki kuvvetli ukde-i hayatiye ve parlak nurlar, o silsile-i tefekküratın lem’alarıdır. Bana ettikleri tesiri başka zatlara da edeceği düşüncesiyle, âhir ömrümde mecmûunu kaleme almak niyet etmiştim. Gerçi çok mühim parçaları Risalelerde dercedilmiştir, fakat heyet-i mecmuasında başka bir kuvvet ve kıymet bulunacaktır.

   Âhir-i ömür muayyen olmadığı için, bu hapisteki mahkûmiyetim ve vaziyetim ölümden daha beter bir şekil aldığından, âhir-i hayatı beklemeyerek, kardeşlerimin ısrar ve ilhahları ile, tağyir etmeyerek, o silsile-i tefekkürat “Yedi Bâb” üstünde yazıldı.

   Bu nev’i kudsî hakikatlerin ekseriyet-i mutlâkası namaz tesbihatında hatıra geldiklerinden, Sübhanallah, Elhamdulillah, Allahu Ekber, Lâ ilâhe illallah kudsî kelimelerinin her birisi bir menba hükmüne geçtiğinden, aynen namaz tesbihatındaki tertib gibi yazılmak lâzım gelirken, o zaman tecritteki müşevveşiyet-i hâl o tertibi bozmuş. Şimdi o Lem’anın Birinci Bâbı Sübhanallah, ikincisi Elhamdulillah, üçüncüsü Allahu Ekber, dördüncüsü Lâ ilâhe illallah’a dair olacak. Çünkü Şafiîlerin namaz tesbihatından ve duadan sonra otuz üç defa aynen Sübhanallah, Elhamdulillah, Allahu Ekber gibi otuz üç defa da Lâ ilâhe illallah’ı çok Şafiîler okuyorlar.

   Dördüncü Bâb (1)  iki fasıldır. Birinci fasıl, Hazret-i Hızır’ın meşhur ve mühim bir virdi olup mebde ve esas olarak marifetullahda ve tevhidin meratibinde altmış üç mertebeye işaret ediyor. O altmış üç mertebenin her birisi iki cümledir:   لَا اِلَهَ اِلَّا اللّٰهُ   vahdaniyeti isbat ettiği gibi,   هُـوَ   ile başlayan isimler vücud-u vacibi isbat ediyor. Âdeta birinci cümle vahdaniyeti gösterdiği zaman bir sual-i mukadder hatıra geliyor: “O Vahid kimdir? Nasıl bileceğiz?” diye vaki olan suale, meselâ,   هُـوَ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  ile cevap veriyor. Yani, kâinatı dolduran âsar-ı şefkat ve merhamet Onundur. O Rahman’ı tanıttırıyor ve hakeza kıyas et.

Said Nursî 

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226227228229230231232233234235236237238239240241242243244245246247248249250251252253254255256257258259260261262263264265266267268269270271272273274275276277278279280281282283284285286287288289290291292293294295296297298299300301302303304305306307308309310311312313314315316317318319320321322323324325326327328329330331332333334335336337338339340341342343344345346347348349350351352353354355356357358359360361362363364365366367368369370371372373374375376377378379380381382383384385386387388389390391392393394395396397398399400401402403404405406407408409410411412413414415416417418419420421422423424425426427428429430431432433434435436437438439440441442443444445446447448449450451452453454455456457458459460461462463464465466467468469470471472473474475476477478479480481482483484485486487488489490491492493494495496497498499500501502503504505506507508509510511512513514515516517518519520521522523524525526527528529530531532533534535536537538539540541542543544545546547548549550551552553554555556557558559560561562563564565566567568569570571572573574575576577578579580581582583584585586587588589590591592593594595596597598599600601602603604605606607608609610611
Fihrist
Lügat