بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَاَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ
ayetine dair gayet ehemmiyet kesb etmiş; mühim ve mütefennin bir adamın bazı hocaları ilzam ettiği bir suale muhtasar bir cevaptır.
Sual: Deniliyor ki: "Demir yerden çıkıyor; yukarıdan inmiyor ki, اَنْزَلْنَا denilsin. Neden اَخْرَجْنَا dememiş; zâhiren muvafık görülmeyen اَنْزَلْنَا demiş?"
Elcevap: Kur'an-ı Mucizü'l-Beyan, اَنْزَلْنَا kelimesiyle, demirdeki azîm ve çok ehemmiyetli nimet cihetini ihtar etmek için اَنْزَلْنَا demiş. Çünkü yalnız demirin zatını nazara vermiyor ki, اَ خْرَخْناَ desin. Belki nimet-i azîmeyi ve nev-i beşerin demire ne derece muhtaç olduğunu ihtar içindir. Nimet ciheti ise aşağıdan yukarıya çıkmıyor, belki rahmet hazinesinden geliyor. Rahmet hazinesi elbette âli, yukarı ve manen yüksek mertebededir. Elbette nimet yukarıdan aşağıyadır ve muhtaç olan beşerin mertebesi aşağıdadır. Elbette in'am, ihtiyacın mâfevkindedir. Onun için nimetin rahmetinden beşerin ihtiyacına imdad için gelmesinin hak tabiri, اَنْزَلْنَا 'dır, اَخْرَجْنَا değildir.