SEKİZİNCİ NOTA: Ey sa’y ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tenbel insan! Bil ki:
Cenab-ı Hak kemal-i kereminden, hizmetin mükâfatını hizmet içinde dercetmiştir. Amelin ücretini, nefs-i amel içine koymuştur. İşte bu sır içindir ki mevcudat, hatta bir nokta-i nazarda camidat dahi, evamir-i tekviniye tâbir edilen hususî vazifelerinde kemal-i şevk ile ve bir çeşit lezzet ile evamir-i rabbaniyeyi imtisal ederler. Arıdan, sinekten, tavuktan tut, tâ şems ve kamere kadar her şey kemal-i lezzetle vazifesine çalışıyorlar. Demek hizmetlerinde bir lezzet var ki, akılları olmadığından akıbeti ve neticeleri düşünmeden, mükemmel vazifelerini ifa ediyorlar.
Eğer desen: “Zîhayatta lezzet kabildir, cemadatta nasıl şevk ve lezzet olabilir?”
Elcevap: Cemadat kendi hesaplarına değil, onlara tecelli eden esma-i ilâhiye hesabına bir şeref, bir makam, bir kemal, bir güzellik, bir intizam isterler, arıyorlar. O vazife-i fıtriyelerinin imtisalinde, Nûrü’l-envarın isimlerine birer makes, birer ayine hükmüne geçtiğinden tenevvür eder, terakki eder.