Hasletlerin yerleri değişse, mahiyeti değişir
Bir haslet.. yer ayrı, sima bir.
Kâh dev ve kâh melek, kâh salih, kâh talih; misali şunlardır:
Zaifin kaviye karşı izzet-i nefsi sayılan bir sıfat,
ger olursa kavide, tekebbür ve gururdur.
Kavinin bir zaife karşı da tevazuu sayılan bir sıfatı,
ger olursa zaifte, tezellül ve riyadır.
Bir ulülemr, makamında olursa; ciddiyeti vakardır, mahviyeti zillettir.
Hanesinde bulunsa; mahviyeti tevazu, ciddiyeti kibirdir.
Mütekellim-i vahde olsa eğer bir zatta:
Müsamaha, hamiyet, fedakârlık; bir haslet, bir amel-i salihtir.
Mütekellim-i maal’gayr olsa eğer o zatta: Müsamaha, hıyanet;
fedakârlık bir sıfat, bir amel-i talihtir.
Tertib-i mebadide tevekkül, tenbelliktir.
Terettüb-ü netice noktasındaki tefviz, tevekkül-ü şer’îdir.
Semere-i sa’yine, kısmetine rıza ise memduh bir kanaattır,
meyl-i sa’ye kuvvettir.
Mevcut mala iktifa, mergub kanaat değil; belki dûn-himmetliktir.
Misaller daha çoktur.
Kur’an, mutlak zikreder salihat ve takvayı; ibhamında remz eder.
Makamatın tesiri îcazî bir tafsildir, sükutu geniş sözdür.