Yirmi sene müphem bir ömür olsa ahsen,
nihayeti muayyen bin senelik bir ömre; zira nısfı geçerse,
her saati geldikçe, güya adım atarak darağacına gidersin.
Şey’en şey’en üzülmek, vehm de teselli vermez; sen de rahat etmezsin.
Allah’ın rahmet ve gazabından fazla tahassüs hatadır
Allah’ın rahmetinden fazla rahmet edilmez.
Allah’ın gazabından fazla gazab edilmez.
Öyle ise işi bırak o Âdil-i Rahîme.
Fazla şefkat elemdir, fazla gazab zemîme...
İsraf sefahetin, sefahet sefaletin kapısıdır
Ey masraflı kardeşim! Tagaddi noktasında bir iken iki lokma;
bir lokma bir kuruşa, bir lokma on kuruşa.
Hem ağıza girmeden, hem boğazdan geçtikten, müsavi, bir olurlar.
Yalnız ağızda, o da kaç saniyede bîhuşe verir nûşe.
Zevkî bir fark bulunur, daim onu aldatır o kuvve-i zaika,
bedene, hem mideye kapıcı, müfettişe.
Onun tesiri menfi, müsbet değil.
Vazife yalnız kapıcıyı taltif ve memnun etmek!
Nûş verirsin o bîhuşe. Aslî vazifesinde onu müşevveş etmek,
tek bir kuruş yerine on bir kuruşu vermek, olur şeytanî pişe.
İsrafın en sefihi, tebzirin en sakimi, bir tarzdır bir çeşidi; heves etme bu işe...
Zaika telgrafcıdır; telziz ile baştan çıkarma
1 Rububiyet-i ilâh hikmet ve inayeti,
ağızla hem burunla iki merkezi teşkil eylemiştir.