Otuz İkinci Söz
Şu Söz Üç Mevkıftır
(Yirmi İkinci Sözün Sekizinci Lem’asını izah eden bir zeyildir. Mevcudat-ı âlem vahdaniyete şehadet ettikleri elli beş lisandan –ki Katre risalesinde onlara işaret edilmiş– birinci lisanına bir tefsirdir ve
لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا
ayetinin pek çok hakaikinden, temsil libası giydirilmiş bir hakikattir.)
Birinci Mevkıf
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا
لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرٖيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْيٖى وَ يُمٖيتُ وَ هُوَ حَىٌّ لَا يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ وَ اِلَيْهِ الْمَصٖيرُ
Bir Ramazan gecesinde, şu kelâm-ı tevhidînin on bir cümlesinin her birinde birer tevhid mertebesi ve birer müjde bulunduğunu ve o mertebelerden yalnız لَا شَرٖيكَ لَهُ deki manayı, basit avamın fehmine gelecek bir muhavere-i temsiliye ve bir münazara-i faraziye tarzında ve lisan-ı hâli, lisan-ı kaal