Kitaplar
İman ve Küfür Muvazeneleri

   İşte ey insan! Eğer yalnız Ona abd olsan, bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun. Eğer enaniyetine ve iktidarına güvenip tevekkül ve duayı bırakıp, tekebbür ve davaya sapsan; o vakit iyilik ve icad cihetinde arı ve karıncadan daha aşağı, örümcek ve sinekten daha zaif düşersin. Şer ve tahrip cihetinde dağdan daha ağır, taundan daha muzır olursun.

   Evet ey insan! Sende iki cihet var. Birisi, icad ve vücud ve hayır ve müsbet ve fiil cihetidir; diğeri, tahrip, adem, şer, nefiy, infial cihetidir.

   Birinci cihet itibariyle arıdan, serçeden aşağı; sinekten, örümcekten daha zaifsin. İkinci cihet itibariyle dağ, yer, göklerden geçersin. Onların çekindiği ve izhar-ı acz ettikleri bir yükü kaldırırsın. Onlardan daha geniş, daha büyük bir daire alırsın. Çünkü sen, iyilik ve icad ettiğin vakit, yalnız vüs’atin nisbetinde, elin ulaşacak derecede, kuvvetin yetişecek mertebede iyilik ve icad edebilirsin. Eğer fenalık ve tahrip etsen, o vakit, fenalığın tecavüz ve tahribin intişar eder.

   Meselâ, küfür bir fenalıktır, bir tahriptir, bir adem-i tasdiktir. Fakat o tek seyyie, bütün kâinatın tahkirini ve bütün esma-i ilâhiyenin tezyifini, bütün insaniyetin terzilini tazammun eder. Çünkü, şu mevcudatın âli bir makamı, ehemmiyetli bir vazifesi vardır. Zira, onlar mektubat-ı rabbaniye ve merâyâ-i sübhaniye ve memurin-i ilâhiyedirler. Küfür  ise, onları ayinedarlık ve vazifedarlık ve manidarlık makamından düşürüp, abesiyet ve tesadüfün oyuncağı derekesine ve zeval ve firakın tahribiyle çabuk bozulup değişen mevadd-ı faniyeye ve ehemmiyetsizlik, kıymetsizlik, hiçlik mertebesine indirdiği gibi, bütün kâinatta ve mevcudatın ayinelerinde nakışları ve cilveleri ve cemalleri görünen esma-i ilâhiyeyi inkâr ile tezyif eder ve insanlık denilen bütün esma-i kudsiye-i ilâhiyenin cilvelerini güzelce ilân eden bir kaside-i manzume-i hikmet ve bir şecere-i bakiyenin cihazatını câmi çekirdek-misal bir mucize-i kudret-i bâhire ve emanet-i kübrayı uhdesine almakla yer, gök, dağa tefevvuk eden ve melâikeye karşı rüçhaniyet kazanan bir sahib-i mertebe-i hilâfet-i arzıyeyi en zelil bir hayvan-ı fani-i zailden daha zelil, daha zaif, daha âciz, daha fakir bir derekeye atar; ve manasız, karmakarışık, çabuk bozulur bir âdi levha derekesine indirir.

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226
Fihrist
Lügat