Kitaplar
İman ve Küfür Muvazeneleri

Vazifesini, hubb-u zatından neşet eden bir tekemmül-ü zatî olduğunu bilir ve hakeza... Çok esasat-ı fasideye mesleklerini bina etmişler. O esasat ne kadar esassız ve çürük olduğunu sair risalelerimde ve bilhassa Sözler’de, hususan On İkinci ve Yirmi Beşinci Sözlerde kat’î isbat etmişiz. Hatta, silsile-i felsefenin en mükemmel fertleri ve o silsilenin dâhileri olan Eflâtun ve Aristo , İbn-i Sina  ve Farabî  gibi adamlar, “İnsaniyetin gayetü’l-gayatı teşebbüh-ü bi’l-Vâcibdir, yani Vâcibü’l-Vücuda benzemektir” deyip firavunâne bir hüküm vermişler. Ve enaniyeti kamçılayıp şirk derelerinde serbest koşturarak, esbabperest, sanemperest, tabiatperest, nücumperest gibi çok enva-i şirk taifelerine meydan açmışlar. İnsaniyetin esasında münderiç olan acz ve zaaf, fakr ve ihtiyaç, naks ve kusur kapılarını kapayıp ubudiyetin yolunu seddetmişler. Tabiata saplanıp, şirkten tamamen çıkamayıp, şükrün geniş kapısını bulamamışlar.

   Nübüvvet ise, gaye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlâk-ı ilâhiye ile ve secaya-yı hasene ile tahallûk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i ilâhiyeye iltica, zaafını görüp kuvvet-i ilâhiyeye istinad, fakrını görüp rahmet-i ilâhiyeye itimad, ihtiyacını görüp gınâ-yı ilâhiyeden itimad, ihtiyacını görüp gınâ-yı ilâhiyeden istimdad, kusurunu görüp afv-ı ilâhîye istiğfar, naksını görüp kemal-i ilâhîye tesbihhân olmaktır diye, ubudiyetkârane hükmetmişler.

   İşte, diyanete itaat etmeyen felsefenin böyle yolu şaşırdığı içindir ki, ene kendi dizginini ele almış, dalâletin her bir nev’ine koşmuş. İşte şu vecihteki enenin başı üstünde bir şecere-i zakkum neşv ü nema bulup âlem-i insaniyetin yarısından fazlasını kaplamış.

   İşte, o şecerenin kuvve-i şeheviye-i behimiye dalında beşerin enzarına verdiği meyveler ise, esnamlar ve âlihelerdir. Çünkü, felsefenin esasında kuvvet müstahsendir. Hatta “El-hükmü li’l-galib” bir düsturudur. “Galebe edende bir kuvvet var; kuvvette hak vardır.” der. (Haşiye) Zulmü manen alkışlamış, zalimleri teşci etmiştir ve cebbarları ulûhiyet davasına sevk etmiştir. Hem masnudaki güzelliği ve nakıştaki hüsnü, masnua ve nakşa mal edip

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
123456789101112131415161718192021222324252627282930313233343536373839404142434445464748495051525354555657585960616263646566676869707172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103104105106107108109110111112113114115116117118119120121122123124125126127128129130131132133134135136137138139140141142143144145146147148149150151152153154155156157158159160161162163164165166167168169170171172173174175176177178179180181182183184185186187188189190191192193194195196197198199200201202203204205206207208209210211212213214215216217218219220221222223224225226
Fihrist
Lügat