Kitaplar
Vateyê Qijekî

Xodbîn: Kendini düşünen, kendi menfaatini ön plana çıkaran, bencil.

Xudabîn: Cenâb-ı Hakk’ı tanıyan, Allah’ı bilen; Hakk ve hakikatı gören.

Xulqtengiye: Musamahasızlık, tahammülsüzlük. Çabucak kızıp darılma

Ya: Evet

Yesax: Yasak

Yew tena: Bir tek, sadece bir

Zahîr: 1-Görünen, görünücü. 2-Açık, belli, meydanda. 3-Dış yüz, görünüş. 4-Elbette, şüphesiz, kuşkusuz. 5-Galiba, umulur ki. 6- Görünüşe göre, anlaşılan, meğer.

Zahîren: Görünüşte, görünüşe göre, meydanda olarak.

Zahîrî: Görünen, görünürdeki, görünüşteki.

Zelîl: 1-Zillete uğramış, hakir, aşağı tutulmuş, aşağılanmış. 2-Hor, alçak, adî, bayağı.

Zelzelezede: Depremzede, depremden zarar gören kimse

Zeqqum: 1-Zakkum ağacı, meyvesi acı olan bir cins ağaç, ağu ağacı. 2-Cehennemde yetişen bir ağaç. 3-Cehennemde yetişen ve acı meyvesi cehennemliklere yedirilecek olan bir ağaç.

Zergûn: Yeşil

Zergûn biyayîş: Filizlenme, yeşerme

Zikirxane: Zikir yeri, zikir yapılan yer.

Zikr: 1-Anma, anılma, adını anma, hatıra getirme, iyilikle anma. 2-Bildirme, bildirilme. 3-Allah’ın adlarını anarak dua etme, Allah’ı anma. 4-tas. Tesbih ile çeşitli şekillerde Esmâ-i Hüsnâyı söyleme, belli zamanlarda belli duaları belli miktarda ve belli şekilde okuma.

Zirar: 1-Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya kötü sonuç. 2-Kıymetli bir şeyin eksilmesi veya kaybolması. 3-Ziyan, kayıp, eksiklik. 4-Satış fiyatının maliyet fiyatının altına düşmesi.

Zirarin: Zararlı

Zorkanî: Zorla, zoraki.

Zulcelal: Celâl sahibi, büyüklük, izzet, heybet ve azamet sahibi Allah.

Zumrut: 1-Cam parlaklığında, güzel, yeşil renkte şeffaf bir süs taşı.

Zureyên: Yalancı

Hata Bildirim Formu
Sayfalar
1234567891011121314151617181920212223242526272829303132333435363738394041424344454647484950515253545556575859606162636465666768697071727374757677787980818283848586878889
Fihrist
Lügat