Roşndar: 1-Ziyalı, ışıklı, parlak, aydınlık. 2-Aydın, münevver.
Rubûbiyet: 1-Rabblık, ilâhlık. 2-Cenâb-ı Allah’ın her zaman, her yerde, her mahluka muhtaç olduğu şeyleri vermesi, terbiye, tedbir ve mâlikiyeti ve besleyiciliği keyfiyeti. 3-Efendilik, sahiplik.
Rukû: 1-Öne doğru eğilme. 2-Namazda eğilme; vücudun belden yukarı olan kısmını, baş dik durumda iken yere paralel şekilde öne doğru eğme hareketi.
Sadir: Her vakit, sürekli, her zaman.
Samedanî: Allah’a, O’nun ezelî kuvvet ve kudretine mensup, her şey kendisine muhtaçken, O hiç bir şeye muhtaç olmayan Allah ile ilgili olan.
Sefahet: 1-Yasak şeylere, zevk ve eğlenceye aşırı derecede düşkünlük. 2-Akılsızlık ederek, sonunu düşünmeden nefsî istek ve arzulara boyun eğerek aşırı harcama yapma; kendi malını har vurup harman savurma, alabildiğine israf etme. 3-Eğlence.
Sekerat: 1-Dalgınlık, baygınlık. 2-Ölmek üzere olan bir kişinin kendinden geçmesi.
Sêkur: Öksüz, yetim
Selawat: 1-Namazlar, ibadetler, şükürler. 2-Hz. Muhammed’e (s.a.v.) rahmet ve esenlik dileme, ona saygı gösterme, salât ve selam etme; Hz. Peygambere memnuniyet ve bağlılık için yapılan dualar.
Semavî: 1-Semaya mensup, semaya ait, gökten gelen, gök ile ilgili. 2-Allah tarafından olan, İlâhî.
Seqriyeno: Def olmak, geri çekilmek
Serebûtan: Olay, macera, sergüzeşt
Serkeş: 1-Baş kaldıran, itaat etmeyen, asi. 2-Dik başlı. 3-Muhalif.
Sewt: Ses