Çünkü Londra, Çin’de değil, fakat İstanbul ve Haremeyn’dedir. Cerbezeli olmayan ebleh değil, belki sahib-i hikmettir. Anarşist ve farmason olmayan mürteci değil, belki şeriat-ı garrayı takib ediyor.
Vehim: “Sen Selanik’te İttihad ve Terakkî ile ittifak etmiştin, neden ayrıldın?”
(Maba'di var)
Bediüzzaman Said-i Kürdi
Lemean-i Hakikat ve İzale-i Şübühat
-Maba'd-
(Volkan, Sayı 105, 2 Nisan 1325/15 Nisan 1909)
İrşad: Ben ayrılmadım, onların bazıları ayrıldılar. Niyazi Bey, Enver Bey gibi adamlarla şimdi de müttefikim; lâkin bazılar bizden ayrıldılar, bataklık yoluna saptılar. Hamiyetlerinde şüphem yoktur, fakat mukabillerinde garaz hissettiler; onlar da tabii garaza ittiba ettiler. Şimdi İttihad-ı Muhammedî ünvanı altına girmek ve ahalinin tenvir-i efkârına hizmet etmek için, şeriat onları davet eder. Fikrimce bir çok ehl-i hamiyet inkılâbımızı kanlı zannetiğinden, emraz-ı nefsaniyeden kin ve husumet ve inad gibi manevi silahları tedarik etmişti. Şimdi inkılâb kansız olduğundan ve bazı ehl-i garazın, onların ağrazını uyandırdıklarından, o manevi silahlar ki, meşrutiyetin istihsaline sebep iken, şimdi ahlâk-ı rezile ve fikr-i intikama tahavvül ile meşrutiyet aleyhine müdhiş bir silah olmuş.
Ben, hamiyetli ve dindar adamlarla daima beraberim. Ben, Selânik’te meydan-ı hürriyette okuduğum nutuk ile ilân ettiğim mesleğimi, şimdi de onu takip ediyorum ki, i’lâ-yı şevket-i İslâmiye ve i’lâ-yı kelimetullahın vasıtası olan meşruta-i meşrua-i şeriat dairesinde idamesine çalışıyorum.
Vehim: “Volkan’a nedir bu kadar münasebet? İttihad-ı Muhammedî bununla ne hizmet görecek?”
İrşad: Din nasihattan ibarettir. Nasihatta tesir lâzım. Tesir de hamiyet-i İslâmiyenin heyecanı ve vicdanların ihtisasına vabestedir. Biz de, cazibedar olan ünvan-ı İttihad-ı Muhammedî ile herkesin vicdanına karşı bir pencere açıyoruz. Volkan gibi ceraid-i diniye ile nesâyih-i diniyeyi o mütehassis ve müteheyyic vicdanlara yağdırmak istiyoruz. Bu teşebbüsata mani olanlara deriz ki: Şems ve kamerin ziya ve nurundan tevellüd eden bazı mazarrat-ı cüz’iye için tulularına muhalefete kalkışan mecnunlar gibi, şeriat-ı garra ve mâkesi olan İttihad-ı Muhammedî, bazı cüz’î ağrazların karışmasıyla tecellilerine mani oluyorsunuz. Bir mazarrat-ı cüz'î için menfaât-ı umumiye-i âlem ihmal olunmaz.