Volkan Gazetesi,
Sayı: 97, Sayfa 3
25 Mart 1325
7 Nisan 1909
Ziya-yı Hakikat
Lisanım fikrime iyice tercümanlık edemiyor. Muhakemenizle bu perişan sözlere bir intizam veriniz.
Sual: “Asıl ittihad-ı Muhammedî’nin numunesi ve bir şulesi olan buradaki İttihad ne edecektir?”
Elcevap: Manevî ve irşad tarikiyle ikaz edecek ve aktar-ı erbaaya yayılmış olan silsile-i müteselsile-i nuraniyeyi ihtizaza getirecek ve beyne’l-müminîn muhabbet ve uhuvveti kuvveden fiile çıkaracak. Müteferrik ve tavaif-i mülûk temelleri olan cemiyetleri tevhid edecek ve vasıta-i terakki olan hubb-u din, hubb-u vatan gibi ve hedef-i maksad olan i’lâ-yı kelimetullahı, menfaat-i dünyeviye gibi hamiyet-i İslâmiye ile hamiyet-i milliye gibi herkesi müteveccih kılacak. Zira vasıta-i terakkimiz, tarikte, maksatta ve hiss-i hamiyette müsennadır, daha muhkemdir. Amma, vâesefâ ki, istifade tarikini bilmedik. Bu müsennanın bir katı çözülse nısf-ı kuvvet gider. Hem de, “yürüyüşünü terk ile, başkasının yürüyüşünü öğrenmedi” meseline masadak olacağız. Hem de lahm ve demlerine karışmış olan hissiyat-ı diniyenin yerini başka bir şey tutamaz. Meğer birden, vücud tamamıyla birden inkılâb edebilsin.
Sual: “Bu cemiyet-i Muhammedî sair cemiyetler gibi hiss-i taraftarî ve rekabeti ve münakaşayı uyandıracak. Bahusus, askere sirayet ile neticesi iyi çıkmaz!.”