Kuvvet kanunda olmalı; yoksa istibdat tevzi olunmuş olur. ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻠَّﻪَ ﻫُﻮَ ﺍﻟْﻘَﻮِﻯُّ ﺍﻟْﻤَﺘِﻴﻦُ hâkim ve âmir-i vicdanî olmalı. O da marifet-i tam ve medeniyet-i âmm veyahut din-i İslâm namıyla olmalı. Yoksa, istibdat daima hükümferma olacaktır. İttifak, hüdadadır; hevada değil! İnsanlar hür oldular amma yine abdullahtırlar. Her şey hür oldu. Şeriat da hürdür, meşrutiyet de. Mesail-i şeriatı rüşvet vermeyeceğiz. Başkasının kusuru, insanın kusuruna sened-i özür olamaz! Ye’s, mâni-i her kemaldir. Havale etmek, menba-ı her zillettir. “Neme lâzım, başkası düşünsün” istibdadın yadigârıdır. Bu cümlelerin mabeynini rabtedecek olan mukaddematı, Türkçe bilmediğim için mütaliînin fikirlerine havale ediyorum.
Bediüzzaman Said-i Kürdî
* * *