ne kadar akılsızlıksa, hem cinnet-i mahmume
mü’minin mü’mine karşı adaveti, o kadar, elbette kalbsizliktir.
hem de mizan-ı hisde mü’minlerde adavet zıttır İslâm selâma.
Olsa olsa yalnız acımak manasında garazsız olabilir.
Elhasıl, İslâmiyet uhuvveti istiyor, muhabbetse imana bir lâzime.
Sû-i hulkun azabı, içinde mündemiçtir.
Hüsn-u hulkun sevabı, içinde münderiçtir.
Öyle ise işi bırak o Âdil-i Hakîme.
Fenn-i hazır içinde cehl-i mahz müstetirdir.
Zira âsâr-ı Hâlik-ı Kadir esbabın hesabına
vesaitin namına kaydediyor telkin eder âleme.
Beşerde Şu Zelzele, İslâmdaki Tezelzül;
Tenezzül-ü Tezellülü İzale Ederek Ona İstiklâl, İstikrar Verecek;
Belki Garbı Gârıb, Şarkı Şârık Edecek
Bir vakit, biri dedi: Medeniyet-i küffar, İslâma belâ oldu.
Şimdi sosyalistlik çıktı, dünyayı karıştırdı, müfritleri dehşetli.
Ben demiştim: Hiç korkma! Medeniyet-i avam, sosyalist gayesidir.
Düsturları bozmuyor İslâmî esasatı; düşünsün Avrupalı.
Fakat havassa mahsus medeniyet-i sefihe, bozmaya çalışırdı.
İslâma pek pahalı düştü, hem de belâlı;