KÜRDİSTAN ULEMA VE MEŞAYİH VE RÜESA VE EFRADINAMEŞRUTİYETE DAİR TELKİNATTIR
Ey verese-i enbiya ulema ve meşayih-i Ekrad!
Merkezde olduğum için size tenbih ediyorum ki: Bu zaman-ı ahirde fikr-i istibdadın sehab-ı muzlimi, şems-i İslâmiyetin ulviyet ve hüsn-ü hakikisini enzardan setretmiş idi. Hatta, adeta İslâmiyet ecnebilerin nazarında mâni-i terakki ve adalet ve hürriyet gibi imiş. Hâşâ sümme hâşâ! Zira sadr-ı evvelin, bahusus o zamanda hürriyet ve müsavat ve adaletleri bürhan-ı bahirdir ki, şeriat-ı garra —ibadattaki müsavat bunu teyid ediyor— hürriyet-i hakkı ve adalet ve müsavat-ı hukuku cemi’ revabıt ve levazımatıyla câmidir. Zira şeriat, kelâm-ı ezeliden geldiğinden ebede gidecektir. Nasıl enbiyalar vahy ile kavaidi tesis ve müctehidîn ictihad ile ahkâmı istinbat, siz de ilcaat-ı zamana o ahkâm-ı âdileyi tevfik ve tatbik ediniz.
Ey şecaat-nihad rüesa-yı Ekrad!
Şimdiye kadar padişaha iktida ettiniz ki, milletin vahşetinden dolayı tedenni ve inkırazın mahkumu olan kuvvet ve cebri, millette istimale lüzum gördünüz. Şimdi de padişah yine size imamdır. İktida ediniz ki, o, ömr-ü ebedîye mazhar olan marifet ve adaleti ile milletini idare edecek. Siz de öyle yapınız, tâ ki necat bulasınız. Kuvvet ve cebr yerine akıl ve adaleti istimal ediniz; ve tahvif yerinde muhabbeti ikame ediniz, tâ riyasetiniz ber-devam olsun.