yırtacak bir muhtariyete ve sonra istiklâliyete ve sonra tavaif-i müluk suretini giydiğinden, hiss-i rekabet daiyesiyle vahşetin ve adem-i müsavatın mahsulü olan fikr-i istila yardımıyla bir mücadele-i keşmekeş intac edeceğinden öyle bir zenb-i azim olur ki, hürriyetteki hasene-i uzmaya –menafi-i umumi mizanıyla tartılsa– muvazi, belki ağır gelecektir. Seviye-i irfanı bir, bir mütemeddin devlet-i Alman gibi libas-ı siyaseti, kamet-i istidadımıza ya kısa veya uzun olacaktır. Zira seviyemiz bir değildir. Tıbbın eski bir düsturudur ki, her illet zıdd-ı tabiatı ile tedavi olunur. Binaenaleyh, mizac-ı ittihad-ı millete ârız sümum-u istibdat ile istidat ve meyl-i iftirak marazı izale veya tevkif lazım iken, adem-i merkeziyet fikriyle veyahud onun kardeşioğlu gayr-ı mahlut siyasi kulüpler sirayetine yardım ve önüne menfezler, kapılar açmak muhalif-i kaide-i hikmet ve tıb olduğundan, bir deha-i mücessemin ki, fatiha-i zaferi istihsal, hasene-i uzma-yı hürriyet ve ittihad-ı milleti iken, böyle bir iftirak zenb-i azimiyle hatime çekmek, on üç asır evvel ölmüş asabiyet-i cahiliyeyi ihya ile fitneyi ikaz etmek ve Asya’nın mahall-i saadetimiz olan sema-yı müstakbeldeki cinanı, cehenneme döndürmek, hamiyet ve ulüvv-u cenaplarına yakıştıramıyorum. Onun tevili güzel, fikren taakkul edebiliriz, amma istidadımızla amelen tatbik edemeyiz. Tatbikine çok zaman lazım.
Biz ki ekseriz, muvahhidiz; tevhidle mükellef olduğumuz gibi, ittihadı tesis edecek muhabbet-i milliye ile muvazzafız. Eğer unsur lazım ise, unsur için bize İslâmiyet kâfidir.
Said
* * *