بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى مُحَمَّدٍ سَيِّدِ الْمُرْسَلِينَ
Sûre-i İhlâs’ın Bir Remzi
• قُلْ هُوَ ıtlak ile tayin; tevhid-i şuhuda işarettir. اَىْ: لاَ مَشْهُودَ بِنَظَرِ الْحَقِيقَةِ اِلاَّ هُوَ
اَللهُ اَحَدٌ tevhid-i ulûhiyete tasrihtir. اَىْ: لاَ مَعْبُودَ اِلاَّ هُوَ
اَللهُ الصَّمَدُ tevhid-i rububiyete remizdir. اَىْ: لاَ خَالِقَ وَلاَ رَبَّ اِلاَّ هُوَ Ve tevhid-i ceberuta telvihtir. اَىْ: لاَ قَيُّومَ وَلاَ غَنِّىَ عَلَى اْلاِطْلاَقِ اِلاَّ هُوَ
لَمْ يَلِدْ tevhid-i celâle telmihtir. Şirkin envaını reddeder. Yani tagayyür veya tecezzi veya tenasül eden, ilâh olamaz. Ukûl-u aşere veya melaike veya İsa veya Üzeyr'in velediyetini dava eden şirkleri reddeder.
وَلَمْ يُولَدْ isbat-ı ezeliyet ile tevhiddir. Esbabperest, nücumperest, sanemperest, tabiatperestin şirkini reddeder. Yani hâdis veya bir asıldan münfasıl veya bir maddeden mütevellid, ilâh olamaz.