C— Her bir zamanın bir hükmü vardır. Şu zaman bazı ihtiyarlanmış âdâtın mevtine ve neshine hükmediyor. Mazarratları menfaatlerine olan tereccühü idamına fetva veriyor.
S— Her şeyden evvel bize lâzım nedir?
C— Doğruluk.
S— Daha?
C— Yalan söylememek.
S— Sonra?
C— Sıdk.
S— Yalnız?!
C— Evet!..
S— Neden?
C— Küfür yalandır, iman sıdktır. Şu bürhan kâfi değil midir ki, hayatımızın bekası sıdkın devamıyladır.
S— Evvel rüesamız ıslâh olunmalı?
C— Evet, rüesanız malınızı ceplerine hapsettikleri gibi, akıllarınızı da ya ceplerine almışlar veya dimağınızda hapsetmişler. Öyle ise şimdi onların yanındaki akıllarınızla konuşacağım.
Eyyühe’r-ruus ve’r-rüesa! Tekâsülî olan tevâkülden sakınınız. Elinizdeki mal ve aklımızla bize hizmet ediniz. Çünkü şu mesakîni istihdam ile ücretinizi almışsınız. İşte hizmet vaktidir...